7 Haziran 2015 Pazar

KOBİ'ler : Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler(KOBİ) için Genel bir Çerçeve

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler(KOBİ) için Genel bir Çerçeve


KOBİ olarak adlandırılan küçük ve orta boy işletmeler, Sanayi Devrimi gerçekleşip de “kitle üretimi” ve “fabrika sanayi” ortaya çıkıncaya kadar temel üretim birimi olarak ekonomide yerlerini almışlardır. Her ne kadar Sanayi Devrimi KOBİ türü girişimler yerine, ölçek ekonomisi olarak ifade edilen büyük ölçekli girişimleri öncelemiş olsa da, kendilerine özgü avantajları sebebiyle, küçük ve orta ölçekli işletmeler, ülkelere göre farklılıklar göstermekle beraber önemlerini korumuşlardır. Gelişmiş ülkelerde büyük işletmelerin tartışılmaz ekonomik ağırlığına ve küçük işletmeleri rekabet dışı bırakmalarına rağmen, sermaye birikiminin yeterli olmadığı, bankacılık sisteminin yeterince gelişmediği ülkeler başta olmak üzere KOBİ’ler, üretim ve istihdam açısından dünya ekonomisine katkıda bulunmayı sürdürmüşlerdir.[1]

Bütün ekonomilerin temel dinamiğini oluşturmalarına rağmen, bugün dünya literatüründe üzerinde görüş birliği sağlanmış KOBİ tanımı bulunmamaktadır. Zaten doğaları gereği bu işletmeler için kesin bir tanımlama yapmak olanaksızdır. KOBİ’lere yönelik çalışan kurumların her biri kendine göre bazı tanımlar yapabilmektedirler. Bu tanımların farklı olmasının nedeni; tanımlardaki ölçütlerin farklılık göstermesi ve ülkelerin ekonomilerinin büyüklüğüne bağlı olarak değişmesidir. Bu ölçütler arasında işçi sayısı, ciro, sermaye gibi nicel ölçütlerin yanı sıra nitel ölçütler de (işletmenin yönetimi, sermaye piyasasına dâhil olup olmadığı, pazarlık gücü, üretim, esneklik) yer almaktadır.

Amerika Birleşik Devletleri’nde KOBİ Tanımı
Amerika Birleşik Devletleri’nde küçük ve orta ölçekli işletmelerin belirlenmesine ilişkin resmi bir tanım yoktur. Fakat genel olarak küçük ve orta ölçekli sanayi işletmelerinin tanımına istihdam edilen işçi sayısı esas alınmaktadır. Bu ülkede küçük işletmelerin belirlenmesinde işçi sayısından sonra gelen en yaygın ikinci nicel ölçüt işletmenin satış tutarıdır. Amerika Birleşik Devletleri’nde genel olarak 100’e kadar işçi çalıştıran işletmeler küçük sanayi içinde mütalaa edilmektedir. Çalışan sayısı 250’den az olan işletmeler küçük, 250’den fazla olan işletmeler büyük işletme olarak tanımlanmıştır[2].Bazı durumlarda bu sınır 500 işçiye kadar genişletilmektedir. Orta ölçekli işletmeler için ise genel kabul gören sınır 1000 işçidir. Burada da istisnai durumlarda bu sınır 1500 işçiye kadar artırılabilmektedir.  ABD’de küçük işletmelere her türlü bilgi ve finansman desteği veren Küçük İşletmeler Teşkilatı (SBA, Small Business Administration) tanımlamasına göre küçük işletme kıstası olarak imalat sanayinde personel sayısı (500–1500 kişi), toptancı kuruluşlarında personel sayısı ve yıllık satış gelirleri (500’e kadar personel ve 25 Milyon Dolar Satış), perakendeciler ve hizmet işletmeleri için de yıllık satış gelirleri (3- 13 Milyon Dolar) göz önüne alınmaktadır.[3]

Avrupa Birliği Ülkelerinde KOBİ Tanımları
Avrupa Birliği, üye olan ülkeler arasında birlikteliği sağlamak, teşvik ve destekleri düzenleyebilmek amacıyla 7 Şubat 1996’da kabul ettiği bir tavsiye kararıyla, KOBİ’ler için ilk kez belirgin ve ikna edici bir tanım önermiştir. Yeni tanıma göre 250’den az işçi çalıştıran işletmelerin KOBİ olduğu kabul edilmektedir. Orta ölçekli bir işletme; 50 ile 250 arasında işçi çalıştıran ve yıllık cirosu 40 milyon Euro’nun altında olan veya yıllık bilançosu 27 milyon Euro’yu aşmayan bir işletme olarak tanımlanmaktadır. Küçük işletmeye ilişkin ölçütler ise; 50’den az işçi, 7 milyon Euro’ya aşmayan yıllık ciro veya 5 milyon Euro’nun altında bir yıllık bilanço değeri olarak ifade edilmiştir.  10’dan az işçi çalıştıran işletmeler “çok küçük” kategorisine girmektedir. Avrupa Birliği ekonomisinde küçük ve orta ölçekli işletmeler merkezi bir rol oynamaktadır. KOBİ’lerin kurumsal yeteneklerinin temel kaynağı; yenilikler ve istihdamdır. 25 ülkeye ulaşan AB içindeki KOBİ’ler, tüm girişimlerin %99’unu oluşturmakta ve 75 milyon istihdam sağlamaktadır. Fakat ekonomide bu kadar payları olmasına rağmen, sık sık piyasa olumsuzluklarına göğüs germek zorunda kalmaktadırlar. Özellikle KOBİ’ler başlangıç aşamasında sermayenin ve kredinin sağlanmasında zorluklar yaşamaktadır, Bunun sonucunda sınırlanmış kaynakları yeni teknoloji geliştirmelerine ve yeniliklerin adaptasyonuna engel olmaktadır . AB Komisyonunda KOBİ’lerden sorumlu genel müdürlük, KOBİ’lerle ilgili bir raporda, “asıl amaçlarının, mevcut işletmelerin geliştirilmesi ile birlikte yeni işletmelerin kurulmasını desteklemek ve kolaylaştırmak olduğunu” ifade ederek, “AB’de her yıl iki milyon işletmenin piyasaya girdiği düşünülecek olursa, bu işletmelerin yeni istihdam oluşturmadaki rollerinin küçümsenemeyeceğini” belirtmiştir. Bu sebeple, “sadece yeni işletmelerin kurulmasını desteklemekle kalmayıp, bunları kurulduktan sonra da büyüme ve yaşatmaya çalıştıklarını” açıklamışlardır. Çeşitli KOBİ tanımlarına bakıldığında dikkati çeken başlıca unsurların başında işletmede istihdam edilen personel sayısı gelmektedir. Yatırılan sabit sermaye ve toplam sermaye gibi nicel ölçütler de KOBİ tanımında dikkati çeken başka bir unsur olmuştur.[4]

Türkiye’de KOBİ Tanımları
Avrupa Birliği’nde KOBİ’ler çalışan sayısı ile yıllık ciroları veya bilançolarına göre tanımlanmaktadır. Avrupa Birliği’nde 1996 yılında belirlenen “KOBİ Tanımı” 2003 yılında yapılan yeni tanımın 01 Ocak 2005 tarihinden itibaren yürürlüğe girmesiyle değişmiş olup, tüm üye ülkeler ve aday ülkelerin KOBİ tanımlarını AB tanımına uyumlaştırmaları gerekmektedir. AB’nin KOBİ tanımına uyumun sağlanması hususu; Türkiye’nin, AB’ye adaylık sürecinde Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanarak ülkemize sunulan ilerleme Raporlarında ve 2003 yılında Türkiye için hazırlanan Katılım Ortaklığı Belgesinin kısa vadeli tedbirleri arasında da vurgulanmaktadır. KOBİ’lere ilişkin tüm uygulamalarda AB’ye uyumlu bir tanımın kullanılması amacıyla gerekli yasal düzenlemenin gerçekleştirilmesine yönelik olarak bu çalışmalar, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülmüş ve 16 Nisan 2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘5331 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna Bir Ek Madde Eklenmesine ilişkin Kanun’ çerçevesinde tanımın belirlenmesine yönelik hukuki altyapı oluşturulmuştur. [5]


Küçük ve orta büyüklükteki isletmeleri ilgilendiren mevzuatın uygulanmasında bu yönetmelik hükümleri esas alınır. Ancak; KOBİ'lere yönelik destek sağlayan kuruluşlar, bu yönetmelikte belirtilen sınırları asmamak kaydıyla, kendi sektör ve büyüklük önceliklerini belirleyebilirler. Devlet yardımları dışındaki uygulamalar için sadece çalışan sayıları dikkate alınabilir. Bu Yönetmeliğin uygulanmasında;[6]

a) İşletme: Yasal statüsü ne olursa olsun, bir veya birden çok gerçek veya tüzel kişiye ait olup, bir ekonomik faaliyette bulunan birimleri,
b) Küçük ve Orta Büyüklükte İşletme (KOBİ): İkiyüzelli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hâsılatı ya da mali bilançosu yirmi beş milyon Yeni Türk Lirasını asmayan ve bu yönetmelikte mikro isletme, küçük isletme ve orta büyüklükteki isletme olarak sınıflandırılan ve kısaca "KOBİ" olarak adlandırılan ekonomik birimleri,
c) Mali bilanço: Bir isletmenin belirli bir tarihte sahip olduğu varlıklar ile bu varlıkların sağlandığı kaynakları gösteren mali tabloyu,
d) Net satış hâsılatı: Bir isletmenin brüt satışlarından satış iskontoları ve iadeleri ile diğer indirimlerin düşülmesi sonucu bulunan tutarı,
e) Yıllık iş birimi (YİB): Bir yıl boyunca tam zamanlı olarak isletmede veya isletme adına çalışan bir kişiyi,
f) Yakın piyasa: İlgili piyasanın akış zincirinin başlangıç veya bitiminde yer alan ürün veya hizmet piyasasını, ifade eder. KOBİ’lere hizmet sunan KOSGEB, Halk Bank, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, M.E.B. Eximbank, TOBB, TESK, gibi kamu ve meslek kuruluşlarında farklı KOBİ tanımları yapılmış olmasına rağmen, bu yönetmeliğin resmi gazetede yayımlanmasından sonra, bu yönetmeliği esas almışlardır.

Özetle; Türkiye’de üzerinde uzlaşılmış bir KOBİ tanımı yoktur. KOBİ’lere hizmet veren her kurum ve kuruluş farklı bir KOBİ tanımından hareket etmektedir. Bu nedenle, uygulamada farklılıklar oluşmakta, KOBİ’lerin bir kısmı bazı uygulamaların içinde yer alırken, diğer bazısı uygulamaların dışında kalabilmektedir. Ayrıca farklı tanımlar KOBİ’lere yönelik istatistiklerin farklı sonuçlar vermesine de yol açmaktadır. Bazı KOBİ tanımlarındaki diğer bir sorun da sadece “imalat sanayii” işletmelerini kapsama almasıdır. Dolayısıyla diğer sektörlerde faaliyet gösteren tüm işletmeler, esnaf ve sanatkarlar kapsam dışında kalmakta; mevcut devlet teşviklerinden yararlanamama durumu ile karşı karşıya kalabilmektedir.
Aşağıda Türkiye’deki farklı kuruluşların KOBİ tanımları ile AB tanımı verilmiştir:[7]

-          Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) Tanımı (3624 Sayılı Kanun):
1-50 işçi çalıştıran imalat sanayii işletmeleri küçük ölçekli. 51-150 işçi çalıştıran imalat sanayii işletmeleri  orta ölçekli.

-          Halk Bankası Tanımı:Teşvik Belgeli KOBİ: 1-150 işçi çalıştıran, sabit yatırım tutarı TL 100 milyarı geçmeyen imalat sanayii işletmeleri.

-          Normal KOBİ: 1-250 işçi çalıştıran, sabit yatırım tutarı TL 400 milyarı geçmeyen imalat sanayii işletmeleri.

-          Türkiye İhracat Kredi Bankası (Eximbank) Tanımı: Kısa vadeli TL krediler kapsamında KOBİ ihracat kredisi için 1-200 işçi çalıştıran sabit sermaye yatırımları $ 2 milyonu geçmeyen imalat sanayii işletmeleri.

-          Hazine Müsteşarlığı Tanımı : İmalat sanayiinde faaliyette bulunan ve yasal defter kayıtlarında arsa ve bina hariç net sabit yatırım tutarı TL 400 milyarı aşmayan,  
           1-9 işçi çalıştıran işletmeler çok küçük ölçekli, 10-49 işçi çalıştıran işletmeler küçük
           Ölçek ve 50-250 işçi çalıştıran işletmeler orta ölçekli.

-          Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) Tanımı: İmalat sanayiinde faaliyette bulunan ve 1-200 işçi çalıştıran, gerçek usulde defter tutan, arsa ve bina hariç sabit sermaye tutarı bilanço net değeri itibariyle $ 2 milyon karşılığı TL’yi aşmayan işletmeler.

-          Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) ve Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Tanımı: 1-9 işçi çalıştıran işletmeler çok küçük ölçekli. 10-49 işçi çalıştıran işletmeler küçük ölçekli. 50-99 işçi çalıştıran işletmeler orta ölçekli.

-          Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticileri Vakfı (TOSYÖV) Tanımı: 1-5 işçi çalıştıran işletmeler çok küçük ölçekli. 5-100 işçi çalıştıran işletmeler küçük ölçekli.  100-200 işçi çalıştıran işletmeler orta ölçekli.

-          AB Komisyonu Tanımı: Küçük İşletmeler: - 50’den az işçi çalıştıran, - Yıllık satış cirosu € 7 milyonu veya arsa ve bina hariç mevcut sabit sermaye tutarı, bilanço net değeri itibariyle, € 5 milyonu geçmeyen, - bağımsızlık kriterine  uygun olan işletmeler.
-

-          Orta Büyüklükteki İşletmeler: - 250’den az işçi çalıştıran, - Yıllık satış cirosu € 40 milyonu veya arsa ve bina hariç mevcut sabit sermaye tutarı, bilanço net değeri itibariyle € 27 milyonu geçmeyen - bağımsızlık kriterine uygun olan işletmeler.

-          Mikro işletmeleri küçük ve orta büyüklükteki işletmelerden ayırmak gerektiğinde, bunlar 10’dan az işçi çalıştıran işletmeler olarak tanımlanmaktadır. AB komisyonu yukarıdaki tanıma göre, içinde KOBİ, orta büyüklükte işletme, küçük işletme ve mikro işletme terimleri geçen tüm AB mevzuatını uyumlandırmıştır. 

-          Eurostat, bu tanımdan hareketle, AB istatistiklerini aşağıdaki işletme büyüklük grupları itibariyle düzenlemektedir:
0 işçi çalıştıran (mikro)  - 1-9 işçi çalıştıran (mikro)  - 10-49 işçi çalıştıran (küçük)  - 50-249 işçi çalıştıran (orta)  - 250-499 işçi çalıştıran (büyük)  - 500 veya daha fazla işçi çalıştıran (büyük)  olarak tanımlanmaktadır.”


KOBİ’lerin Özellikleri
Endüstriyel yapı içinde KOBİ’ler en temel unsurdur. Küçük üretim sanayisi çoğu ulusal ekonomi için çok önemlidir. KOBİ’lerin daha iyi anlaşılması nedeniyle, KOBİ’lerin özellikleri mutlaka bilinmelidir. Bunlar; aşağıda belirtilmiştir:[8]
-          KOBİ’ler çoğunlukla firma sahibi tarafından yönetilir. Çoğu zaman karar mercii rutin görevleri yapar. Birçok durumda bu aile bireyleri tarafından yapılır.
-          KOBİ’ler verimliliğin arttırılması, maliyetlerin kısılması ve yasam döngüsü aşamalarının azaltılması ihtiyacı ile yürütülür.
-          KOBİ’ler kapsamlı bir yapı ve sürece sahip değildirler. KOBİ’ler kısa zamanda karar alan bir anlayışla bir birey ya da küçük bir takım tarafından yürütülür.
-          KOBİ’ler genellikle çok daha esnektirler ve daha iyi çözüm için işlerine daha hızlı uyum sağlayan bir yapıya sahiptirler.
-          KOBİ’lerin girişimcileri genellikle çoğu alanda belli bilgiye sahip çok yönlü kişilerdir. Çoklu görev alanlarında çok iyidirler.
-          KOBİ’lerde sürece bağlılıktan ziyade insana bağlılık vardır. Belirli görevleri yapan, yetenek ve bilgi sahibi belirli kişiler vardır.
-          KOBİ’ler genellikle ileri teknolojiye sahip değildirler, çünkü teknolojik gelişimleri iyileştirmek ve çözümlemek onlar için çok zordur. KOBİ’ler uzun dönem kardan ziyade orta vadede hayatta kalmaya odaklanırlar.
-          KOBİ’ler verimliliğe odaklanmazlar. Onlar genel giderler ve yönetim masrafları nedeniyle zamanlarını boşa harcamazlar. KOBİ’ler az zamana çok is sığdırmak zorundadırlar, bundan dolayı yüksek kalitede hizmet için sağlam ilişkilerde bulunmak isterler. Bunun karşılığında islerine sadık kalırlar ve devam ederler.
-          KOBİ’ler özel makine veya hizmet değil, çözüm isterler.
-          KOBİ’ler teknolojik çözümlerle hızlı bir şekilde memnuniyet sağlamaya odaklanırlar. Bunlar; kullanımı, dağıtımı kolay, ve elle tutulur bir yarar sağlamalıdır.
-          KOBİ’ler en son ve büyük bir teknolojiye acil olarak ihtiyaç duymazlar. Çözüm gecikmiş teknoloji de kullanılabilir, örneğin, bir jenerasyon eski olabilir, fakat kullanımı ve elde edilmesi onu ucuz yapar.

Kısa ve genel hatlarıyla KOBİ’lerin öne temel özellikleri şu şekilde de ele alınabilir:[9]
·         Çoğunlukla bireysel veya şahıs ortaklığı hukuki yapısına sahiptirler.
·         Sahip-Yönetici modeli egemendir. Yani sahiplik ve yöneticilik aynı kişide toplanmıştır.
·         Kısıtlı sermaye ve pazarlama olanaklarına rağmen, ayakta durup piyasalara mal ve hizmet üretirler.
·         Yeniliğe açık dinamik bir yapıya sahiptirler.
·         Ekonomik krizlerden çok çabuk ve yoğun olarak olumsuz etkilenirler. Bunun tabii sonucu olarak ağır yaralar alırlar ancak her şeye rağmen yine de çabucak toparlanıp üretmeye, hizmete devam ederler.
·         Ekonomik gelişme ve büyüme dönemlerinde ise çabucak sınırsız büyüyebilirler.
·         Kısıtlı imkânlarla (daha az yatırımla) daha çok üretim ve ürün çeşitliliği sağlayabilirler.
·         Daha düşük yatırım maliyetleriyle istihdam imkânı oluştururlar.
·         Talep değişikliklerine ve çeşitliliklerine daha kolay ve hızlı uyum gösterebilirler.
·         Teknolojik yeniliklere daha yatkın olduklarından kolayca adapte olabilmektedirler.
·         Bölgelerarası dengeli kalkınmayı sağladıklarından gelir dağılımındaki dengesizlik en aza inmiş olur.
·         Aile ve ferdi tasarrufları teşvik eder, yönlendirir ve hareketlendirirler.
·         Büyük sanayi işletmelerinin vazgeçilmez destekleyicisi ve tamamlayıcısıdırlar.
·         Politik ve sosyal sistemlerin denge ve istikrar unsurudur.
·         Demokratik toplumun ve liberal ekonominin ana sigortalarından biridir.
·         Tüketici ihtiyaçlarındaki değişiklikleri kısa sürede algılayıp, bunlara kısa sürede cevap verebilirler.
·         Müşteri ile doğrudan ilişkide bulunmaları sebebiyle onların ürün ile ilgili isteklerini kısa sürede cevaplayabilirler.
·         Yöneticiler, çalışanlarla yakın ilişki içinde bulunmalarından çalışanların performanslarını doğrudan etkileyebilmektedir.
·         Kararlar çoğu zaman çalışanlarla birlikte verildiği için başarı olasılığı daha yüksektir.
·         Faaliyet gösterdikleri yörede, bölgenin ihtiyacını da dikkate alarak modern teknolojiler yerine ara teknolojileri kullanmaları, hem o bölgenin kalkınmasına hem de çevrenin korunmasına yardımcı olmaktadır.

KOBİ’lerin  Avantaj ve Dezavantajları
Ülke ekonomileri içinde önemli bir paya sahip olan KOBİ’ler yapıları sebebiyle pek çok avantaj ve dezavantajlara sahiptirler. Burada söz konusu avantaj ve dezavantajlar ayrı ayrı ele alınmıştır.

KOBİ’lerin Avantajları
Ekonomilerde önemli bir yer işgal eden KOBİ’lerin büyük ölçekli rakipleri karsısında önemli avantajları bulunmaktadır. Bu avantajlar aşağıdaki baslıklar altında toplanabilir:[10]
-          KOBİ’lerde isletme sahibi aynı zamanda işletmenin yöneticisi konumundadır ve isletmesi ile bütünleşmiş durumdadır. İşi ile özdeşleşmiş işletme sahibi başarılı olabilmek için tüm gayretini gösterecek ve bu da isletmeye dinamizm getirecektir.
-          KOBİ’lerde hiyerarşik yapı yerine isletme sahipleri ile çalışanlar arasında, iletişim problemlerini en az düzeye indiren, direkt ve sıcak ilişkiler mevcuttur.
-          İşletme sahiplerinin müşteriler ile birebir ilişki kurma imkânları vardır.
-          KOBİ’lerde isletme sahibi girişimci genellikle isletmeyi etkileyecek kararları tek basına almak durumundadır. Zamanın çok önemli olduğu durumlarda hızlı karar alabilme esnekliği isletmenin fırsatları kaçırmamasını sağlamaktadır.
-          Büyük isletmelerde çalışan kişiler genelde yapılan isin sadece bir bölümünde uzmanlaşarak isin bütününe yabancı kalırken, KOBİ’lerde çalışan isçiler yapılan isin bütün safhalarına hâkimdir. Bu sebeple KOBİ’ler daha nitelikli eleman yetiştirmekte ve istihdam etmektedir.
-          Bu isletmelerin kurulması daha az işlem ve daha az sermaye gerektirdiği için ülkenin birçok bölgesine yayılabilirler. Böylece sanayi nispeten geri kalmış bölgelere de kayabilmekte, oralarda is ve istihdam imkânları yaratmaktadır.
-          Söz konusu isletmeler teknolojik yeniliklere ve konjonktür değişikliklerine daha çabuk ayak uydurabilirler. Bu nedenle ortaya çıkabilecek olumsuzluklardan daha az etkilenirler.
-          Tüketicilerle teması daha yakın olan küçük isletmeler, tüketicilerin zevk ve tercihlerindeki değişiklikleri daha çabuk saptayabilirler. Bunlara uyarlamayı sağlayacak teknik değişiklikleri de daha çabuk gerçekleştirebilirler.
KOBİ’lerin Dezavantajları
KOBİ’lerin rakipleri olan büyük ölçekli isletmelere göre sahip oldukları dezavantajlar, sektörel farklılıklar hariç olmak üzere aşağıdaki şekilde özetlenebilir:[11]
-          İşletme sahibinin aynı zamanda isletme yöneticisi olması bir açıdan avantaj olurken diğer taraftan dezavantaj teşkil etmektedir. Genellikle eleman yetersizliğinden isletme sahibi hemen hemen her türlü is ile kendisi ilgilenmek zorunda kalacağından büyüme ile birlikte yetersiz duruma gelmeye başlayacaktır.
-          KOBİ’lerde isletme sahipleri genellikle teknik kökenli olup, özellikle pazarlama, finansman ve yönetim alanlarında yeterli bilgiye sahip değillerdir. Finansal sıkıntılar sebebi ile bu alanlarda eleman istihdam edilememesi olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir.
-          İşletme sahipleri, kendi islerinde kendilerinin patronu oldukları için her zaman bağımsız olarak ayakta kalmayı istemektedirler. Bu nedenle ortaklık veya birleşme gibi konulara çok sıcak bakmamaktadırlar.
-          Sermaye piyasalarına girme şansları fazla olmayan KOBİ’lerin para piyasasında kredilerden faydalanma imkânlarının az olduğu, kredi görüşmelerinde pazarlık gücü olmadığı, teminat gösterme gibi problemler ile karşılaştıkları gözlemlenmektedir.
-          Pazarlama işlevinde KOBİ’ler genelde konunun uzmanı kişileri istihdam etmekten yoksundur. Bu sebeple pazar koşullarını takip etmekte ve buna göre stratejiler geliştirmekte zayıf kalmaktadırlar. Hem bilgi yetersizliği hem de dış ticareti bilen eleman eksikliğinden dolayı ihracat için uluslararası pazarlara açılmaktan çekinmektedirler.
-          KOBİ’ler büyük isletmeler gibi çok fazla miktarlı mal alımı yapmadıklarından alımlarda iskonto avantajından fazla yararlanamamaktadırlar. Bu da maliyetler üzerinde olumsuz bir etki oluşturmaktadır.

KOBİ’lerle İlgili Temel Mevzuat
KOBİ’lerle İlgili Mevzuat
  • KOBİ mevzuatı aşağıdaki karar ve karara ilişkin uygulama tebliğ ve genelgeyle düzenlenmiş olup, AB mevzuatı ile uyum sağlamak üzere gerekli yenilemeler yapılmıştır:[12]
  • Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Yatırımlarında Devlet Yardımları Hakkında Karar (Karar sayısı: 2000/1822) Ek. Yatırım Teşvik Uygulamalarında Yöresel destekler.
  • Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Yatırımlarında Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ (Tebliğ No. 2001/1)
  • Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Yatırımları Hakkında Karar ve Tebliğ Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Genelge (Genelge No. 2003/1)
  • Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik (Bakanlar Kurulu Kararı 2005/9617) Girişimciliğe ve yenilikçi KOBİ’lerin gelişimine açık bir is ortamının yaratılması Avrupa Birliği’nin politik gündeminin üst sıralarında yer almakta olup bu durum ekonomik büyüme için daha geniş bir stratejinin parçası olarak 2000’de gerçeklesen Lizbon Avrupa Zirvesi’nde de vurgulanmıştır.

Haziran 2000’de Portekiz’in Feira kentinde toplanan “Avrupa Komisyonu Feira Zirvesi”nde küçük isletmeleri teşvik etmek ve pek çok alanda desteklemek amacıyla “Küçük İşletmeler için Avrupa Şartı-European Charter for Small Enterprises” sözleşmesini onaylamıştır. AB üyesi ülkelerin devlet ve hükümet baskanları tarafından imzalanan bu sözleşme, üye ülkelerde politika oluşturanların gözünde, Avrupa ekonomisinin gelişmesinde kritik rol oynayan KOBİ’lerin önemini vurgulamayı, KOBİ politikasını oluşturan mercilerin, kişi ve kuruluşların KOBİ’lerin gelişmesi ve başarısına yönelik gerekli faktörleri dikkate almalarını sağlamayı amaçlamaktadır. AB Komisyonu, Feira Zirvesi’nde belirlenen hedeflere ulaşabilmek için “AB İşletmeler 4. Beş Yıllık Programı”nı geliştirmiştir. 2001 - 2005 yıllarını
kapsayan bu program, Aralık.2000’de yürürlüğe girmiştir. AB’nin diğer Birlik politikalarının kapsamadığı KOBİ’lere özgü eylemleri için yasal ve mali çerçeve oluşturulmaktadır.
Türkiye, 6 Ocak 2003’ten itibaren 4. Beş Yıllık Programa katılmıştır. Programlara katılım KOSGEB koordinasyonunda yürütülmektedir.[13] Beş Yıllık Program’da KOBİ Genel Politikaları şu şekilde belirlenmiştir :[14]
  • KOBİ’lerde istihdam geliştirme önlemleri alınması,
  • Bürokratik, mali ve sosyal engellerin azaltılması, basitleştirilmesi, çalışma ortamının iyileştirilmesi, yeni isletme kurulmasının teşvik edilmesi,
  • İş yönetimi kalitesinin yükseltilmesi,
  • Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarının desteklenmesi,
  • Finansman ve kredi kaynaklarının geliştirilmesi,
  • KOBİ’lerin iç pazara uyumu ve uluslararası pazarlara açılmasının desteklenmesi,
  • Bilgi çağına uyum sağlanması,
  • Kamu ihalelerine katılımın desteklenmesi,
  • İşletme kültürünün geliştirilmesi.

Beş Yıllık Program’ın öncelikli hedefleri aşağıdaki gibi saptanmıştır:[15]

KOBİ’lere yönelik yasal ve bürokratik düzenlemelerin sadeleştirilmesi,
  • Enformasyon ağları ile KOBİ’lerin uluslararası pazarlara açılımının tevsik edilmesi,
  • KOBİ’lerin rekabet gücünün arttırılması, Ar-Ge, inovasyon ve eğitim olanaklarının geliştirilmesi,
  • Girişimci ruhunun teşviki ve özel hedef kitlelerin belirlenerek desteklenmesi,
  • KOBİ’ler gerek AB fonları gerekse Yatırım Programı’ndaki tesviklerle bu önceliklere yönlendirilmiştir.




[1]Aykaç Mustafa  ,Parlak  Zeki  ,  Süleyman Özdemir , Küreselleşme Sürecinde Rekabet Gücünün Arttırılması ve Türkiyede KOBİ’ler, İstanbul Ticaret Odası Yayınları, 2008, s. 234
[2] Turan Aykut Hamit, Kaynak Temelli Yaklaşım Bağlamında Bilişim Sistemlerinin KOBİ’lerin Performansına Etkileri: Denizli İlinde Amprik Bir Çalışma, Aydın: Adnan Menderes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Yayınlanmış Doktora Tezi, 2007, s.16
[3] KOSGEB (2000) Dünya’da ve Türkiye’de KOBİ Tanımları. Ankara KOSGEB Yayınları 12, s.16
[4] Nikonovo, a.g.e., s.18
[5] Torun, a.g.e., s.2
[6] Torun, a.g.e., s.2-3
[7]http://www.tedariksistemi.com/jm/index.php?option=com_content&view=article&id=150:kob&catid=43:iletme&Itemid=2
[8] Torun, a.g.e., s.14
[10] İyibildiren Mustafa İyibildiren, Avrupa Birliği Sürecinde KOBİ’lerde Yatırım ve İhracat Problemleri ve Bir Çözüm Modeli, TC Selçuk Üniversitesi, SBE, YL Tezi , Konya, 2007, s. 10
[11] İyibildiren, a.g.e., s.10-11
[12] http://www.oecd.org/dataoecd/37/37/33705673.pdf.,s.9,03.12.2010

[13] ZKÜ: Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:4, Sayı:7, 2008, Erisim:http//:www.setav. org/ups /dosya/44903.pdf, 24.11.2010)
[14]Altürk Ercan Küçük Ve Orta Büyüklükte İşletmeler (KOBĐ) Rehberi, Yaklaşım Yayıncılık, 2008, s.220
[15] Alptürk, a.g.e., s.220