MAĞAZA
YÖNETİMİ
Mağaza yöneticileri,
perakendecinin en önemli 2 değerinin verimliliğini arttırmakla sorumludurlar.
Bunlar: firmanın yatırımı sayılan çalışanlar ve gerçek sermayesidir. Mağaza
yöneticileri ateş hattında bulunurlar. Çünkü mağaza yönetici her gün müşteriyle
iletişim halindedir ve onların isteklerini rekabeti iyi bilmelidirler. Mağaza
yöneticisi, perakende yönetimi stratejisini iyi planlamalıdır ve yönetmelidir.
Alıcılar , mevcut ürün çeşitliliğini geliştirebilirler ve en düşük fiyattan
tedarik edebilmektedirler. Fakat perakendeci sadece ürünler satıldığında
alıcının elde ettiği faydayı fark edebilmektedir. İyi bir ürün kendi kendini
satamaz. Mağaza yöneticisi, ürünleri etkili bir şekilde sunmalı ve müşterinin
satın alma kararını kolaylaştırıcı hizmetler de sunmalıdır.
Tablo Mağaza
yöneticisinin sorumlulukları
Mağaza
çalışan yönetimi
|
-
İşe alım ve personel seçimi
-
İşe alıştırma ve yetiştirme
-
Motivasyon
-
Değerleme ve yapıcı geri dönüşler
-
Ödüllendirme
|
Maliyet
kontrolü
|
-
Emek gücünü ve verimliliği arttırmak
-
Bakım ve enerji maliyetlerini düşürmek
-
Envanter kayıplarını azaltmak
|
Ticareti
yönetmek
|
-
Görsel standartları ve ürünlerin gösteriminin
hazırlanması
-
Alıcılarla çalışma
-
Yeni ürün önerme
-
Ürün satın alma
-
Özel durumları planlama-yönetme
-
Fiyat indirimi yapmak
|
Müşteri
hizmetlerini sağlama
|
Mağaza yöneticisinin
sorumlulukları 4 ana kategoride toplanabilir. Bunlar: mağaza çalışan yönetimi,
maliyet yönetimi, ticaret yönetimi ve müşteri hizmetleri sağlanmasıdır.
Sırasıyla bu başlıklar ele alınırsa:
İşe
alım ve Personel Seçimi
Çalışan yönetimi
sürecinde ilk adım, işe alım ve personel
seçme aşamasıdır. Etkili bir şekilde işe alım yapabilmek için, mağaza
yöneticilerinin iş analizi ve iş tanımı yaparak istenen kapasitedeki potansiyel
elemanları bulmaları gerekmektedir.
İş
analizi
İş analizinin amacı,
temel faaliyetleri tanımlamak ve çalışanın hangi niteliklere sahip olması
gerektiğine karar vermektir. Örneğin, perakende satışçısının sorumlulukları
şirketten şirkete ya da departmandan departmana değişiklik gösterebilmektedir. Satışçı
açık alanda çalışırlar ve müşteriye göre yaklaşım geliştirmek zorundadırlar.
Örneğin, kozmetik ve mücevher satışçıları tezgah arkasında çalışırlar. Bu
farklılıklardan dolayı, etkili bir açık alan satışında , tezgah satışına göre
daha fazla girişkenliğe gerek vardır.
Yöneticiler iş analizi
için gerekli bilgileri, çalışanlarının performanslarını izleyerek elde
edebilirler. Bir iş analizi için şu tarz sorulara yönetici cevap bulmalıdır:
-
Aynı zamanda bir departmanda kaç kişi
çalışıyor olabilir?
-
Müşterilerle anlaşmak için satışçılar
birlikte mi çalışmalılar?
-
Bir seferde kaç müşteri ile satışçı
ilgilenebilir?
-
Satışçı tezgah arkasında mı yoksa açık
alanda mı çalışıyor olacak? Vb…
İş analizi sonucu
toplanan bilgiler, iş tanımı oluşturmada kullanılmaktadır. İş analizi,
çalışanın otoritesini de sorumlulukları kadar iyi bir şekilde yeniden
tanımlayabilir. Perakendeciler , müşteri hizmetlerini geliştirmek için satış
örgütlerine daha fazla karar alabilmelerine yönelik yetki vermektedirler.
Örneğin; Targets Greatland’da, eğer bir ürünün fiyatı üzerinde yoksa, 20 $ ‘ın
aşağısında olan ürünler için müşterilerin dedikleri fiyatın geçerli kabul
edilmesi hatta indirim süresi dolmuş olsa bile müşteriye en uygun fiyattan
satış yapılması mümkündür.
İş
tanımı
İş tanımı şunları
içermektedir:
-
Çalışanın yapması gereken faaliyetler
-
Niteliksel olarak performans beklentileri
İş tanımı, çalışan işe
almada, seçmede ve değerlendirmede yol gösterici görevindedir. İş tanımının
yazılı halde olması da daha hızlı bir iletişim ve çalışanlara bunu aktarmada
daha kullanışlı olacaktır.
Muhtemel adayların işe
yerleştirilmesi
Değişen demografik
özelliklere göre aday havuzunu küçültmek de kritik bir problem olmakla beraber,
şu öneriler getirilebilir:
-
Perakende sektörünün ötesine bakmak:
Örneğin; bir mücevher mağazası garson ya da bir dans öğretmenini satışçı olarak
işe alabilir. Çalışanlarınız yetenek avcısı olarak kullanın.
-
Çalışan referansı için teşvik sağlama:
-
Göçmen bürosundan vb. işe alım yapma
-
Mağazayı yaratıcı olarak kullanma
Ayrıca internet
üzerinden de personel adaylarının başvurması mümkündür. Bir çok perakende
mağazanın web adreslerinden iş başvuruları yapılabilmektedir.
Görüşmelerde
adayları eleme
Bu süreçte adayların
istenen niteliklere sahip olup olmamasına göre eleme yapılır. Genellikle çoğu
perakendeci az maliyetli olan otomatik ön eleme programlarını adayları elemek
için kullanmaktadırlar. Ayrıca adaylar ücret ödemeden telefonla arayarak da
karşı taraftan bilgisayarın sorduğu otomatik sorulara cevap vererek de bu ön
elemeye dahil olabilmektedirler. Başta 16 yaş gününü kutladın mı ya da Amerikan
vatandaşı mısın gibi sorular gelmekte. Daha sonra işle ilgili özel sorular
adaylara sorulmaktadır. Örneğin, Hot Topics mağazası, adaylara daha önce çok
yüksek seli alternatif müziğin çalındığı bir yerde çalışıp çalışmadıklarını
sormaktadır. Cevaplar otomatik olarak kayıt altına alınır ve ön elemeden geçer.
Ön elemeden geçen adaylar daha sonraki aşamalardan geçmek üzere görüşmelere
çağrılır. Başvuru formu, referans listesi, testler vb…
Başvuru
formları
İş başvuru formları,
adayların iş hayatlarını, önceki deneyimlerini, işten ayrılma nedenlerini,
eğitim bilgilerini, sağlık vb. durumları ile ilgili bilgilerini içeren bir
formdur. Bu form da adayla görüşmeden
önce işveren için özet bir bilgi sağlar.
Referanslar
Aday formundaki
bilgileri kontrol etmede kullanılan iyi bir yöntemdir. Referanslar ayrıca
kişinin daha önceki iş hayatı ile ilgili de bilgi vermektedir. Mağaza
yöneticileri, ismi verilmeyen yöneticilerle de konuşarak kişinin daha önceki
çalışma hayatı hakkında bilgi edebilir. Yasal bir sorunla karşılaşmamak için,
şirketler, eski deneyimlere dayanan yorum yapmamayı politika olarak
benimsemişlerdir.
Genellikle referanslar
aday hakkında iyi şeyler duyulması beklenir. Bir diğer yaklaşım ise, adayın
aynı pozisyonda diğer bir çalışana göre hangi derecede iyi olduğunu eski
işverene sormaktır. Yani kişinin önceki işindeki beceri durumu, çalışma
başarısı nedir, öğrenilmeye çalışılır. Diğer bir yaklaşım da, bir scala
oluşturup, en azdan en çoğa doğru etkinlikte derecelendirmedir.
Test
etme
Zeka, yetenek, kişilik
ve ilgi alanı testleri, adaylara uygulanabilir testlerdir. Örneğin, zeka
testleri , adayın doğuştan sahip olduğu kabiliyetleri, işe uygunlukla ve iş
eğitim programları ile karşılaştırır. Testler, resmi ve bilimsel olarak bir
değer verir. Ama diğer yandan, bu testlerdeki değerlendirme faktörleri işle ilgili olmama bakımından ve bazı özel
grupları ayırma bakımından yasal kabul edilmeyebilir.
Potansiyel
hırsızlıklara, karşı Wal-mart gibi büyük perakendeciler uyuşturucu testleri de
adaylara yapmaktadırlar. Bazı perakendeciler bu testleri adayların
dürüstlüklerini ve etik durumlarını görmek için de kullanmaktadırlar.kağıt
kalem testi ile adaya “eğer başka bir çalışanın çaldığını bilirse, çalıp
çalmayacağı” sorusu sorulur. Yalan detektörlerinin kullanımı ise
yasaklanmıştır. Perakendeciler ve diğer işverenler, HIV testi yapılmasından,
konusunda da çalışanları korumak için vazgeçmişlerdir. İlaç kullanımı
çiğnediğinde ise, yasal olarak ilaç testi çalışanlara yapılmaktadır.
Mantıklı
olarak işin önceden incelenmesi
Bir işin çekici ve
itici yanları önceden bilindiğinde adayların işten ayrılma oranları da daha
düşük olacaktır. Örneğin, PETsMART, evcil hayvan mağazalar zinciri, her adayına
10 dakikalık bir video izlettirerek işin avantajları ile gerçekten itici
yanlarını göstermektedir. Böylece işi ilk üç aydan sonra bırakacak olan
adayların %15i daha baştan elenmiş olur.
https://www.petsmart.com/Adayları
seçme
Başvurulardan eleme
işlemi yapıldıktan sonra, kişisel görüşme süreci başlar. Görüşmelerin işe
alımda kritik nokta olmasından beri, yöneticiler görüşmelere daha fazla
hazırlanmaktadırlar.
Görüşme
için hazırlık
Görüşmenin amacı,
gerekli bilgilerin toplanmasıdır. En sık rastlanan görüşme yöntemi davranışsal
görüşmedir. Böylece adaya gerçek bir durumla karşılaştıklarında nasıl davranacakları
sorulur ve adayın iş tanımı içersinde gerekli becerilere sahip olup olmadıkları
görülür. Örneğin,adaylardan müşteri şikayetlerini halletmeleri istenebilir ve
bunu nasıl yapacakları görülür. Adaylardan daha önce yaşadıkları bu tarz
durumları tarif etmeleri istenir, ne yaptıkları sorulur. Bu durumlar ayrıca
referans olarak da görüşmelerde kullanılabilir.
En etkili görüşme
yaklaşımı tabiî ki planlama ile olmakla beraber, bu görüşmenin esnek de olması
istenir. Yöneticiler adaylardan ne öğrenmek istiyorlarsa buna göre amaç
geliştirmeliler.“Bana en sonki işini anlat” tarzında sorularla ,geniş cevaplar alınmaya çalışılır.
Sonra daha spesifik sorularla devam edilir. Örneğin, En son işinden ne
öğrendin? Ya da Kaç tane astın vardı gibi ….
Görüşmeyi
yönetme
Görüşme için
yöneticilere şu öneriler getirilebilir:
-
Uzun bir yanıt almak üzere “ Şirketimiz
hakkında ne biliyorsunuz?” ya da “Şirketimizle ne kadar ilgileniyorsunuz?”
-
Çok fazla konuyu içeren sorulardan kaçınmak
-
Çok baş sorular sormaktan kaçınmak, örneğin,
“ İyi bir müşteri hizmeti sağlayabilir misiniz?”
-
Aktif dinleyici olmak. Önemli noktaları
önemsizlerde ayırmak ve bilgileri bu doğrultuda değerlendirmek. Bazı aktif
dinleme yöntemleri, tekrarlama ya da bilgiyi başka bir şekilde ele almak ya da
özetlemek sayılabilir.
-
Bazı yöneticiler, mağaza turu eşliğinde
görüşme yapmaktadırlar. Yöneticiler bu sırada bazen , “bana şunu düzeltmemde
yardım eder misin?” gibi sorularla, adayların tepkilerini ölçmektedirler. Aday
yardım mı ediyor yoksa geride durmayı mı tercih ediyor gibi…
Çalışan kiralama ve seçmede yasal
değerlendirme
Artan
sosyal farkındalık ve devlet düzenlemeleri , göçmen, kadın, yaşlı çalışan gibi
durumlarda ayrımcılık yapılmasını engellemektedir. Sosyal haklardan 7 başlıkta, din, ulus ya da cinsiyet ayrımı
için işletmelerde neler yapılması gerektiği görülmektedir. İnsan kaynakları da
bu yasal zorunluluklara uyacak şekilde , işe alım, personel seçim, ücret ödeme,
terfi vb. faaliyetleri gerçekleştirmelidirler. 1974’te EEOC , işçilere işverenlere dava açma izni
vermiş ve birçok perakendeci ayrımcı davranışlarından dolayı dava edilmiştir.
Yaş
ayrımcılığında ise 40-70 yaş arası kişilerin işlerinin bitişi ile ilgili
kararları “Age Discrimination and Employment” hareketi ele almıştır. Bu hareket
çalışma durumu yaş açısından zor olan kişilere de istihdam sağlanmıştır.
İşe alıştırma ve yeni mağaza
çalışanlarının eğitilmesi
Çalışan
işe alındıktan sonra, çalışan kişi şirket ve şirket politikası ile
tanıştırılır. Perakendeciler , işe aldıkları kişilerin işe hemen alışmasını
isterler. Diğer yanda işe yeni başlayan kişiler de işin sorumluluklarını
öğrenmek isterler. Sosyalleşme yeni çalışanların oryantasyonu şeklinde basitçe
tanımlanabilir. Asıl hedef ise, yeni çalışanların uzun süreli ilişkiler
geliştirebilmesi ve işten ayrılma maliyetlerini azaltmaktır.
Yeni
çalışanlar için bir eğitim ve çalışma çevresi oluşturmak bu süreçte anahtar
noktadır. Örneğin, “Fast, Fun ve Friendly” sloganı, Target firmasında müşteri
hizmetleri felsefesini çalışanlarına açıklamak için kullanılmaktadır. Ve bu
firmanın insan kaynakları müdürü de örgüt kültürü etrafında çalışılmasını
istediklerini belirtmiştir.
Oryantasyon programı
Oryantasyon
programı , işe yeni başlayanların, ilk yaşadıkları şoku atlatmalarında ve diğer
çalışanlarla kaynaşmalarında yardımcı olur. Çok bilgili yada deneyim sahibi
olunsa bile kişiler işe ilk girişte bazı zorluklarla karşılaşabilirler.
Oryantasyon programları, birkaç saatten birkaç haftaya kadar sürebilir. Ve bu
tarz programlar, yeni işe başlayan satışçının , perakende politikasını ve uygulamalarını
öğrenme süresi birkaç saat iken, yöneticinin oryantasyon süresi birkaç haftayı alabilmektedir. Burdines
firması, 150 üniversite öğrencisini doğrudan her yıl yönetim eğitim programına
almaktadır. Yeni adayların eğitim durumları ve sonuçları, Miamadaki üst
yönetime bildirilir. 4 haftalık bir eğitim programı ile bir otelde eğitim almak
üzere, sınıflara ayrılır, şirketlerle tanıştırılır ve projelerde çalışırlar. Bu
oryantasyon programı bittikten sonra departman yöneticisi olarak mağazada işe
başlarlar.
Etkili
bir oryantasyon programı da, tek taraflı iletişimden ve aşırı yüklenmeden
kaçınılarak oluşturulmalı. Yeni işe alınanlar , şirket politikaları, formları
gibi bürokratik gerekliliklerin altında kalmamalı. Çünkü çok fazla bilginin kısa sürede ele
alınması zordur.
Mağaza
yöneticileri, iki taraflı iletişime ihtiyaç duyarlar. Sadece kendi şirketleri
hakkındaki bilgiyi yeni çalışanlara sunmak yerine, onların sorularını da almak
daha yaralı olacaktır. Örneğin Disney, oryantasyon programında, duygusal olarak
şirkete , çalışanların bağlılığını sağlamayı, politika vb. öğretilmesinden önde tutmaktadır. Yeni programı, mevcut
çalışanlarla başlayıp, Disney’in ilk zamanlarını konuşmayı, takım çalışmasını
anlamayı ve hizmet verme vizyonlarını anlatmayı içermektedir. Daha sonra,
eğitimdeki çalışanlar, “sihirli anlar” a bağlanır ve misafirler üzerinde büyük
etkisi olan faaliyetlere şahit olurlar. Örneğin, 4 yaşında birçocuk, patlamış
mısırı döküldüğü için ağlarken, cast ekibinden biri gelip çocuğa dolu patlamış
mısır kutusu verir ve yoluna devam eder.
Oryantasyon
programı, eğitim programının bir parçası olup, sistematik takip programları ile
de takip edilmeli ve problemler ele alınmalı.
Mağaza Çalışanının Eğitilmesi
Etkili
bir eğitim , hem iş sırasında öğrenmeyi hem de yapısal öğrenmeyi içermektedir.
Yapısal
öğrenme programı: Bu programda, yeni çalışanlar temel bilgileri ve becerileri
öğrenirler. Örneğin, satışçılar, satış yerinde satışın politikasını ve buna
uygun satış becerilerini öğrenirler. İlk eğitim programında , dersler,
görüntülü sunumlar uygulama faaliyetleri
vb. olmalıdır. Büyük firmalarda, bu eğitimler merkezi yerden yapılmakta olup,
insan kaynakları departmanına bağlı olmaktadır. İlk eğitim programlarının kısa
olması da önemli, çünkü işe alışmalarında uygun bir süreyi kapsamaları işe
öğrenme açısından önemlidir.
İş
sırasında öğrenme: Yeni çalışanlar, işle görevlendirilip , sorumluluk yüklenir
ve üstleri tarafından yönlendirilirler. Öğrenmenin en iyi yolu, öğrenilen şeyin
uygulanmasıdır. Yeni çalışanlar, çalışarak, hatalar yaparak, öğrenirler. Bilgi
sınıfta öğrenilir ve eğer uygulamaya dönmezse çabuk da unutulur.
Başarı ve başarısızlığın analiz
edilmesi
Her
yeni çalışan hata yapar. Ne yazıkki bazı yöneticiler yeni çalışanlarını bu
konuda rahatsız hissettirebilirler, eğer hatayı çok söylerlerse. Bu olunca da
çalışanlar hatalarından öğrenme fırsatını kaybederler.
Mağaza
yöneticileri, müşteri hizmeti ve ürün satışı için farklı bakış açıları
sağlayarak da çalışanlarına yardımcı olmalılar. Ayrıca çalışanlarını kişisel
olarak da eleştirmemeliler. Bunun yerine, durum hakkında konuşmalı ve hangi
yaklaşımın işe yaramadığını bulmalılar, böylece satışçının bir hata yapması da
engellenmiş olur.
Benzer
şekilde mağaza yöneticileri, çalışnaları ile konuşarak da onların sorunlarını
anlayabilirler.
Satışçıların
performanslarındaki doğru noktaları bulmalarında yardımcı olmak önemlidir. Yöneticiler,
satışçılaraın kendilerine “neden” sorusun sorarak, başarılı ya da hatalı
oldukları yerleri fark etmelerini sağlayabilriler. Öğrenmelerini desteklemek
için, yöneticiler satışçıların, müşteri tatminini iyi bilmelerini sağlamalı ve
satışçı bu sorumluluğu geçer ise, daha iyi motive olacaktır.
Motivasyon ve mağaza çalışanlarının
yönetimi
Liderlik
Liderlik,
insanları etkileyerek onları amaç ve hedeflere yönelterek bu doğrultuda
çalışmalarını sağlamaktır. Yöneticiler, çeşitli motivasyon teknikleri
kullanarak, çalışanların verimliliğini arttırırlar.
Lider davranışı
Liderler,
iş performansı ve grup davranışı ile ilgilenir. İş performansı davranışı,
mağaza yöneticisinin mağazanın hedeflerine ulaşma bakımından performansını
gösterir. Bu davranışlar, planlama, organize etme, motivasyon, değerlendirme ve
koordine etme faaliyetlerini içermektedir.
Grup
davranışı ise; çalışanların iş tatmin durumları ile ilgilidir. Bu davranışlar
da, çalışanların ihtiyaçlarını, çalışma ortamı ile ilgili memnuniyetlerini
içerir.
Liderin karar alması
Mağaza
yöneticileri, altlarında çalışan sayısı ile orantılı olarak karar alma
durumları da değişir. Otokratik mağaza yöneticileri, bütün kararları kendi
başına alır ve bunu çalışanlarına bildirir.
Burada çalışana ne yapması gerektiğini gösterilir. Örneğin, otokratik
mağaza yöneticisi, kimin nerde çalışacağını, ne zaman izin alacağını, ne zaman
ara vereceğini kararlaştırır. Diğer yandan, demokratik mağaza yöneticisi,
çalışanlarından bilgi ve fikir isterler. Demokratik mağaza yöneticisi, gücünü
ve bilgisini çalışanları ile paylaşır. Demokratik mağaza yöneticisi ,
çalışanlarına nerede, ne zaman çalışacak, bunları çalışanların isteklerine göre
ayarlar.
Liderlik tarzları
Mağaza
yöneticileri çeşitli liderlik tarzları geliştirmişlerdir. Otokratikten,
demokratik davranışa kadar çeşitli karar alma yöntemleri kullanmaktadırlar.
Hangi
liderlik davranışı en iyi? 60 yıllık araştırmalardan sonra, psikologlar en iyi
liderlik tarzı olmadığını
söylemişlerdir. Etkili yöneticiler, her yöntemi değişen durumlara göre
ayarlayarak kullanmaktadırlar. Örneğin, mağaza yöneticisi, yen eğitim gören
çalışan için otokratik olabilir, deneyimli çalışana ise demokratik olabilir.
Etkili
mağaza yöneticileri, şirket hedefleri ile çalışan ihtiyaçlarını uyumlu şekilde
planlamalı. Bütün çalışanlarını yönetici tanımalıdır. Örneğin, çalışanların
terfileri çok önemlidir. İyi iş yaptıklarında, çalışanlar övünülmek ister, bazı
çalışanlar ise çalışmak daha fazla motiveye ihtiyaç duyarlarken, bazıları hemen
öğrenmektedirler. Bu nedenle değişik liderlik tarzları ile çalışanlara yön
verilmektedir.
Dönüşümlü liderler
Bu
tarz liderler, çalışanların kişisel ihtiyaçlarını, gruba göre ele alır. Bütün
örgüt için bu istek ve ihtiyaçları karşılamaya çalışır. Dönüşümlü liderler,
çalışma isteğini, şevkini çalışanlarına kendi karizmasını kullanarak aşılar. Son
olarak bu tarz liderler, çalışanları için bir yarış yaratıp, özgür ve açık bir iletişim
sağlarlar, böylece astlarına kişisel yol göstericilik yaparlar.
Çalışanların motive edilmesi
Çalışanların
motive edilmesi, yönetici için en önemli ve sinir bozucu iştir. Bunu bir örnekle açıklarsak; Jİm Taylor mezun
olduktan sonra , Foley’in Denverdaki mağazasında satışçı olarak işe alınmış.
İlk olarak, şirketin müşterilerini, yöneticilerini ve politikalarını öğrenmiş,
ve daha sonra Taylor’a yönetici olabileceği, eğitim alabileceği söylenmiş.
Satışçı olarak ortalama bir derece yapan Taylor, çalışırken, üstü tarafından
gözlenmiş. Ve taylor’un sadece kendi gibi olan müşterilerle iletişimde başarılı
olduğu görülmüş. Bunun için Taylor’a hedefleri ona göre verilmiş, maaşı azaltılmış
ve Taylor performansını arttırma yoluna
gitmiş ama işten çıkma korkusu ile birlikte bankada çalışma düşüncesine
kapılmış. Bu durum, işverenin çalışanı teşvik etmek için çok fazla motive edici
yolların kullanıldığını göstermektedir. Aslında doğru bir yol olmadığı
görülmüştür.
Hedef ve kota oluşturma
Çalışan
performansı, çalışanların 1)yöneticileri tarafından konulan hedeflere ulaşmada 2) başarılı
olduklarında ödüle kavuşmak için ele alınır. Böylece yöneticiler gerçekçi
hedeflere karşılık ödüller önererek çalışanlarını motive ederler. Bütün
satışçıları aynı şekilde değerlendirme de yanlış olur. Satışçıya göre hedefler
belirlenmeli; buna göre ne çok düşük hedef ne de ulaşılması çok zor bir hedef
satışıçya verilmeli. Ortalama ulaşılabilir bir hedef satışçıyı motive
edecektir. Tabiî ki yeni işe başlamış satışçılar için daha düşük hedefler doğru
bir seçim olacaktır.
Morali İyileştirme
Mağazanın
atmosferi de kişilerin motive olmasında önemlidir. Genellikle moral durumu ,
her şeyin yolunda gittiği durumlarda iyi gider. Fakat satışlar kötü olursa,
satışçıların çalışma motivasyonları da düşer. Morali yüksek tutmada şu öneriler
getirilebilir:
-
Mağaza toplantıları, mağaza açılmadan
önce yapılabilir. Yeni ürünlerin pazarlanması , yeni politikalar vb. ile ilgili
bilgilendirmeler yapılır.
-
Çalışanları, şirketin finansal durumu
ile ilgili eğitmek, hedefler oluşturmak ve belki bir pizza partisi ile bunları
yapmak.
-
Hayır-bağış için ayrılmış bütçenin
çalışanlarla düşünülmesi gibi…..
Mağaza
çalışanlarının değerlendirilmesi ve feedback
Yönetim sürecinde 4.
Aşamadır. Değerleme sürecine göre çalışanlar performans durumlarına göre
ödüllendirilirler. Çalışan verimliliğini arttırmak için şu şekilde planlar
oluşturulmalı:
-
Değerlemeyi kim yapmalı? Büyük perakende
mağazalarında değerleme sistemi genellikle insan kaynakları departmanı
tarafından yapılır. Fakat değerleme çalışanın üstü tarafından yapılırsa daha
iyi olabilir. Örneğin, indirim mağazalarında yönetici, satışçının çalışma
anındaki performansını izleyerek karara varabilir. Ayrıca insan kaynaklarından
gelen yorumlara da bakarak son yargıya varabilir. Deneyimsiz yetkililer ise
genellikle değerlemede bir üstü ile karar alırlar.
-
Değerleme hangi sıklıkta yapılmalı? Çoğu
perakendeci çalışanlarını yıllık ya da yıl içinde birkaç kez
değerlendirmektedir. Geri besleme(feedback) ise en etkili çalışan becerisini
iyileştirme yöntemidir. Böylece değerleme daha düzenli olarak yapılır ve
çalışan becerileri geliştirilebilir. Düzeli ve resmi değerleme çoğu zaman
yöneticilerin zamanlarını israf etmektedir. Yöneticiler düzenli uygun
değerlemeyi oluşturmalılar.
-
Değerleme formatı: Değerleme, çalışanın
da daha yüksek bir performans düzeyi beklediklerinde ancak anlamlı olur.
-
Değerlemede hatalar: Yöneticiler
değerleme hataları genellikle çalışanın ilk olarak değerlendirilmesinde ortaya
çıkan hatalardır. Örneğin, mağaza yöneticisi çalışanın performansını
ortalamanın aşağısında değerlendirebilir. Bütün değerleme biçimi çalışanın
performansı için uygun ve kullanışlı olmaz. Değerleme yaparken, yöneticiler
sıklıkla satışçıların son olaylarından etkilenirler. Mesela yönetici son
gördüğü satışçı- müşteri düşük performansını hatırlayıp, 3 ay önceki yüksek
performansı unutabilir. Yöneticiler değerleme yaparken dış faktörleri de
elimine edip değerlendirebilmeliler.
Teşvik
ve Ödül
5. aşama ise çalışanın
verimliliğini arttırmak üzere ödüllendirmedir. İki çeşit ödüllendirme vardır: Dışsal ödüller: şirket ya da çalışanın
yöneticisi tarafından olan terfi, teşvik vb…İçsel ödüller: çalışanların işini
iyi yaptıkları için kişisel olarak elde ettikleri tatmin. Örneğin, satışçının
eğlenceli bulduğu için satış yapma işini sevmesi ve kendi ile yarışma gibi…
Dışsal
ödüller
Yöneticiler genellikle,
çalışanlarını motive edebilmek çok çeşitli teşvik yöntemleri kullanmaktadırlar.
Ve bütün çalışanlar aynı şekilde ödüllendirilmezler. Örneğin, bazı satışçılar
daha fazla teşvik isterlerken, bazıları yaptıkları iş doğrultusunda daha çok
tanınma isteyebilirler. Part time satışçılar genellikle evden çıkmak ya da
insanlarla karşılaşmaktan kaçınmak için satış yaparlar. Yani onların asıl
isteği para kazanmak değil. Farklı ihtiyaçların var olması, yöneticilerin aynı
ödülleri kullanmalarını engellemektedir. Büyük perakendeciler her kişiye göre
ayrı bir ödül programı yapmayı zor bulsa da.bir diğer yaklaşım ise a la carte
plan dır. Örneğin, satışçılar başarıları için, extra para, izin günü, daha çok
indirim vb. kazanabilirler. Bu tarz bir program ile her satışçı kendi ödülünü
seçebilir. Tanınma da önemli bir teşviktir. Genellikle bu psikolojik temelli
ödül ,tanınma, iyi performanslarda
satışları teşvik etmek için de sık sık kullanılan bir yöntemdir. Ayrıca bir kişinin
başarısını göre diğer çalışanlar kendilerini de bu doğrultuda düzeltebilir ve
motive olabilirler.
Çoğu yönetici ise
dışsal ödüller ile çalışanlarını motive ederler. Örneğin, satışçı hedeflerini
tutturursa, ek teşvikler elde edebilir. Ama bu fiziksel teşvik unsurları bazen
kişilerin içsel tatmin duygularını
yitirmelerine neden olabilmektedir.
İçsel
ödüller
Çalışanlar içsel olarak
işten memnuniyet duyduklarında işe daha çok motive olabilmektedirler. Burada
kişiler video oyunu oynar gibi hareket ederler ve oyun sonunda alacakları ödüle
yoğunlaşarak oyun oynamaya devam ederler.
Bir diğer yaklaşım ise küçük
ödüllerle, çalışanların motivasyonunu canlı tutmak. Örneğin, herkesin kazanma
şansı eşit olduğunda yarışmalar yararlı olabilmektedir.. yarışma süresince
bütün çalışanlar motive içinde çalışırlar. Ayrıca yarışmalar kişilerde heyecan
da yaratır ve bir satış yapma rekabeti yaratır, en çok satan en çok parayı alır
anlayışı yoktur.
Deneyimli çalışanlar
genellikle işe olan ilgilerini kaybederler. Yarışma yada heyecan isteklerini
kaybederler. Dışsal ödüller ise motive edici olmayabilir. Belki gelir ve iş
sorumlulukları ile tatmin olabilirler. Daha deneyimli çalışanlar ise içsel
ödüller ile motive olabilmektedirler. Örneğin, yeni çalışanları eğitmek,
planlama yapmak, belli bir alanda çalışmak vb…
Teşvik
programları
İyi çalışanları korumak
ve onları tutmak için teşvik programları kullanılır. Yönetici, iş gücü
maliyetleri ile yeterli teşvik arasında bir denge kurmalı ve çalışanların
performanslarını yüksek kalitede tutmalı. Teşvik programları, çalışanları
motive etmede daha etkilidir çünkü çalışanlara teşvik programı açık şekilde
belirtilir. Genellikle bazit planların kullanılması tercih edilir.
Teşvik
planı çeşitleri
Perakende firmalar
genellikle bir yada daha fazla teşvik planı kullanır bunlar:
-
Doğrudan ücret teşvik: Satışçılar ya da
yöneticiler genellikle haftalık yada saatlik çalışma için bir ek alırlar.
Örneğin, satışçı saat başına 6 dolar alıyor olabilir ya da yönetici her hafta
600 dolar kazanıyor olabilir. Bu plan çalışanın anlayabileceği ve yöneticinin
de yönetebileceği ölçüde basit bir plandır. Doğrudan ücret planı, perakendeci
satışçıları değişik alanlarda çalıştırmak üzere esnektirler. Örneğin, ücretli
satışçılar, satış olmayan işlerle ilgilenmezler ve böylece yüksek satış oranlı
alandan düşük alana geçince de üzülmezler. En büyük dezavantajı ise o anda çalışanı motive ediyor olmamasıdır.
Çünkü çalışanlar teşviki önceden bilmektedirler , çok ya da az çalışmaları
bunu değiştirmeyecek. Diğer bir dezavantajı
ise satışlar düşse bile bu ek teşvik hep perakendecinin sabit maliyetlerinde
yazılı olmasıdır.
-
Teşvik
primli programlar: Satışçıların verimliliğine dayanır. Birçok perakendeci bu
planı çalışanlarını motive etmek için kullanır. Bazen satışçının geliri
doğrudan olmayan göreve bağlıdır. Örneğin, satışçı geri dönüşlü satışları
ölçüsünde ücretlendirilebilir. Genellikle yüzde 7 ölçüsünde bir satış baz
alınır. Yüzde 4 ya da yüzde 10 gbi ölçülerde bazı perakendeciler tarafından
kullanılabilmektedir. Değişik oranlar vererek, satışçılar motive edilmeye
çalışılır. Satışçılar yüksek gelirli ürünleri satarlar böylece daha fazla ek
alabilirler. Bazen ekleri ücretle beraber de verilebilir. Örneğin, 200 dolar
kazanan bir satışçı haftalık yüzde 2 oranında bir eki beraberinde alabilir.
Bunlar da güçlü teşvil olmasına rağmen dezavantajlara sahiptir. Çünkü satış
olmayan aktivitelere çalışanlar yönelmeyecektir ve rafları devamı doldurup
boşaltmak ile satışçılar zamanlarını harcayacaktır. Ayrıca daha pahalı ve hızlı
tüketilen ürünlerin satışı ile ilgilenecektirler. Ayrıca müşteri hizmetlerinin
de kötü yönde etkilenmesine neden olabilir. Ve içsel olarak işveren olan
bağlılık da zamanla yok olmaktadır.yüzde 100 oranlık komisyonun altında ,
satışçılar haftadan haftaya gelir elde edebilirler. Bazı satışlar sezonsal
olduğunda örneğin Yeni yıl dönemi gibi satışçılar en çok geliri o zaman
kazanırlar. Daha kalıcı ve iyi bir plan olarak bazı satışçılar yazılı
hesap önerirler. Yıllık geliri tahmin
etmek üzere haftalık durum kontrol edilir. Periyodik olarak burada para
birikir.
-
Kota – bonus: çalışanın performansını
değerlemek üzere hedefler kurulur. Alıcının satın alma miktarını arttırmak
üzere saat başı olarak bu kota belirlenir. Mağazalarda kotalar çeşitli
ölçülerde satış verimliliği için oluşturulabilir. Böylece satışçı kotayı
geçince bonus kazanır. Ama etkili bir kota oluşturmak zor olabilir. Genellikle
kotalar bölümdeki herkes için aynıdır. Yen işe başlayanlar ise, deneyimlilere
göre daha çok çalışmak zorundadırlar. Kotalar her kişiye göre onun deneyimi
ölçüsünde oluşturulabilir.
-
Grup teşvikleri: Çalışanları
cesaretlendirmek için mağazada beraber çalışan satışçılara bölümün
performansına göre teşvik verilebilir. Böylece kişilerin beraber çalışması
sağlanmış olur ve departmanın satış hedefi tutturulmuş olur. Burada satışçılar
bütün iş arkadaşları ile aynı ölçüde bir ek alır.
-
Teşvik programının dizaynı: teşvik oranı
ve miktarı burada önemlidir. Genellikle Pazar koşulları teşvik miktarına karar
verir. Ekonomik koşullar iyi ve emek gücü de
perakendeciler yüksek teşvikler verir. Perakendeciler deneyimsiz
satışçılara, deneyimlilere göre daha düşük teşvik verirler. Bir takım çalışması
içersinde ise kişilerin performanslarını değerlendirmek çok zordur. Perakendeciler
satışçıları yaptıkları satışları kolayca ölçebilirler fakat müşteri hizmetleri
be ticari performanslarını değerlendirmeleri zordur. Satışçılara İyi satışlar doğrultusunda ekler
verilmektedir. Çok fazla teşvik bazen negatif etkide olabilir. Satışçıların
sadece satışa yönelmesine neden olabilir. Sadece satışı kapatmakla
ilgilenilebilir ve müşteri tatmini göz ardı edilebilir.
-
Ek verme yüzdesinin belirlenmesi:
Yöneticiler genellikle deneyimli satışçıları çalıştırmak isterler. Saat başına
12 dolar ödenmesi gibi bir durumda satışların yüzde 8i ek verilebilir.
Yasal
zorunluluklar ve teşvikler
The Fair Standards Act
1938, en düşük verilebilecek ücret, en fazla çalışılacak saat, çocuk çalışan
gibi durumları düzenlemiştir. Bu yasal zorunluluklar perakendeciler için çok
önemlidir. çünkü birçok perakendeci düşük ücretle çalışan almaktadır. The Equal
Pay Act de EEOC tarafından oluşturulmuş ve eşit çalışmayı savunmakta ve
korumaktadır. Fakat kadın ve erkek açısından her işin olamayacağı
savunulmaktadır.
Cinsel
taciz
Önemli bir durum da
cinsel tacizdir. cinsel taciz istenmeyen , hoşgörüsüz cinsel davranışları
içermektedir. Taciz olayına karşılık , bir terfi ya da yükselme teklifi ile iş
yerinde olamaz. Şakalar, sözlü yorumlar, grafitiler ve el hareketleri vb.
durumlar hep cinsel taciz olarak ele alınmaktadır. Cinsel davranışlara hoşgörü
gösterme karşılığında ise çalışanın ödül alması söz konusu olamaz. Yöneticiler
yasa dışı ve etik olmayan bu davranışları önlemeleri gerekmektedir.
Cinsel taciz,
çalışanlarla yöneticiler arasındaki arkadaşlığı sınırlandırmaz, müşteriler eğer
şikayette bulunmazsa. Örneğin, bayan eczacılar , bazı erkek müşterilerin
prezervatif satın alırken konuşmayı uzattıklarını görmüşlerdir. Bu durumda
bayan satışçıların hem müşteriye karşı saygısını hem de kendisini koruması
zorlaşmaktadır.
Maliyetlerin
kontrolü
İşgücünün, çalışma
programı, mağazanın bakımı ve enerji yönetimi, mağaza faaliyet maliyetlerini
azaltmak için 3 fırsat sunar.
İşgücü
çalışma programı
Mağaza çalışanını
etkili bir şekilde kullanmak önemli bir sorundur. Mağaza çalışanları, müşteri
hizmetlerini temin ederek, satışları arttırabilirler. Diğer yandan çalışanlar,
mağaza faaliyet maliyetleri içersindeki en büyük paya sahiptir. İş gücü çalışma
programı(Çalışan sayısı-Çalışma alanı) oluşturmak çok zordur. Çünkü part-time
çalışmalarda ya da çok shiftli çalışmalarda günde 12 saat ve haftanın 7 günü
çalışana ihtiyaç vardır. Tatil gibi sezonlarda ise müşteri trafiği çok yoğun
olduğundan ek personele bu durumlarda ihtiyaç duyulur. Yöneticiler, uzun
kontrol listelerini kontrol etmek yerine bilgisayardan otomatik olarak çalışan
sayısını ve çalışma alanını ayarlayabilir ve hem zaman hem de para açısından
tasarruf sağlamış olur. İyi bir çalışma programı işgücü maliyetlerini %2-5
azaltabilmektedir. Yönetici ayrıca müşteri trafiğini de iyi bilmeli ve uygun yerde uygun sayıda
satışçıyı temin edebilmeli. Örneğin, bir mağaza yöneticisi, mağazanın
kapanmasına 1 saat kala müşteri trafiğinin azaldığını ve satışların düşük
olduğunu gözlemlemiş. Çünkü bu sırada çalışanlar sadece mağazanın kapanmasına
yoğunlaşmakta ve müşteriyle fazla ilgilenmemekteler. Personeli azaltmak yerine
çalışma saatlerini yeniden ayarlamış ve kapanışa bir saat kala da satışlar ve
müşteri düzeyi sağlanmıştır.
Mağaza
bakımı
İçsel ve dışsal
unsurları içerir. Dışsal unsurlar, park yeri, mağazaya giriş-çıkışlar, mağaza
dışındaki tabelalar iken, içsel unsurlar ise vitrin, yer , duvar vb. kapsar.
Mağazanın bakımı ile de işletme binasının, zeminin, mağaza içindeki fiziksel
varlıkların kullanım süreleri arttırılır ve tasarruf sağlanır.
Enerji
yönetimi
Süpermarket yada
restorant gibi özellikle buzdolaplı mağazalarda enerji yönetimi çok önemlidir.
Wal-Mart, etkili bir mağaza yönetimi ile enerji tasarrufunda diğer
perakendecilere örnek olmaktadır. Gün ışığından daha fazla yaralanmak için 180
adet gökyüzü lambası ile, birlikte foto sensörlü mağaza sayesinde yıllık
enerjiden 75.000$ tasarruf sağlamıştır. Yapay aydınlanma en alt düzeyde
tutulmuştur. Elektronik sensörler, tuvaletlerde de su tüketiminden tasarruf
sağlamaktadır. Yine solar paneller ile de %25 enerji tasarrufu sağlanmıştır.
Envanter
Maliyetlerinin Azaltılması
Mağaza yönetiminde
karşılaşılan bir diğer sorun da envanter kayıpları ve bunların maliyetleridir.
Envanter kayıpları, fire, çalışan hırsızlığı, yanlış kayıtlar vb. nedenlerde
olabilir. Bayilerin nakliyat sırasında yaptığı hatalar da yine stok kaybı olarak düşünülür. Yapılan
araştırmalarda şu şekilde kayıpların yüzdeleri elde edilmiş: %39 çalışan
hırsızlığı, fire %36, %19 yanlış kayıt ve %6 bayi hataları şeklindedir. Kayıp
önleme programlarının geliştirilmesi ile perakendeciler kayıplarını azaltabilirler.
Öncelikle çalışanlara “biz size güveniyoruz” imajı verilmeli ve mağaza
atmosferi de buna göre ayarlanmalı.
Fireyi
hesaplama
Fire; kayıtlı envanter
değerinden, mevcut ürün değerinin çıkarılıp, satılan ürün değerine oranlanması
ile hesaplanır. Örneğin, envanterde kayıtlı ürün 1,500 000 olsun, mevcut
sayımda 1,236 000 çıkar ve satışlar da 4,255000 ise fire (1500-1236)/4255 =6,7
olacaktır. Yıllık fire oranları işletmeler için %1-5 arasındadır. Ama her bir
dolar fire kaybı aslında bir dolar kar kaybıdır.
Fireyi
tespit etmek ve önlemek
Firelerden kaynaklanan
kayıplar mağaza dizaynı, çalışan eğitimi ve özel güvenlik önlemleri ile
azaltılabilir.
Mağaza
dizaynı
Güvenlik önlemleri,
mağazalarda giriş-çıkışlarda daha iyi düşünülüp tasarlanmalı. Örneğin, mücevher
gibi küçük ama pahalı ürünlerin çalınma olasılığına karşılık ürünlerin giriş ve
çıkışlarda konumlandırılmaması. Ya da çalışanların, dikkatli olarak, müşterilerin
giyinme odalarına olan
giriş-çıkışlarında gözlem yapabilmeleri gibi.
Çalışan
eğitimi
Mağaza çalışanlarının eğitimi
ile fire kaybı azaltılabilir. Öncelikle çalışanların devamlı uyanık olmaya ,
gözleri açık olmaya ve potansiyel bir fireye karşı devamlı hazırlıklı olmaya
yönelik olarak eğitilmeleri önemlidir.
Güvenlik
araçları
Perakende mağazalar
genellikler şu araçları kullanmaktadırlar:
Canlı TVden takip-
izleme, gözlem aynaları, kablolar, zincirler, kilitler, gizemli ve dürüst
müşteriler, güvenlik gösterimleri, üniformasız güvenlik elemanları, EAS
etiketleri, mürekkepli etiketler, deneme odaları görevlileri vb. Boyalı kapsül
yerleştirme de sık kullanılan bir yöntemdir. Etikete bu kapsül konur ve eğer
çalışan tarafından bu ürün çıkarılmadıysa, kapsül kırılıp ürüne zarar verir.
Mağazadaki anahtar noktalara da ayna yerleştirmek de iyi bir önlemdir. Kapalı
devirli TV kameraları da merkezi olarak alanı tarar ama bu donanımlar ve
fazladan kişiyi işe alma maliyetleri arttırabilir. Bazı perakendeciler , operasyonel
olmayan donanımları alır TV kamera gibi. Bazen de bu yüksek güvenlik
müşterileri rahatsız edebilir. Örneğin, giyinme durumda rahatsızlık verebilir,
yada ürünlerdeki zincir, boya vb. müşterileri düşündürebilir. Bu nedenle
güvenlik önlemleri de dengeli bir şekilde alınmalı ve satışları da düşürmeyecek
şekilde mağazada güvenlik sağlanmalı. EAS(Electronic article surveillance) ürün
üzerindeki özel etiketlerdir ve bunlar POS tarayıcı ile tespit edilmektedirler.
Eğer ürün çalınmaya çalışılırsa, bu ürün detektörden geçerken etiket
okunmadığından dolayı alarmı çalıştırır. Ve EAS , müşterilerin alışverişlerini
de engellemez ve düşük maliyetlidir. Ayrıca bu etiketler kolayca taşınabilir.
Çalışan
hırsızlığının azaltılması
Çalışan hırsızlığına
karşılık kullanılabilecek en etkili yol güvenilir ve destekleyici bir çalışma
çevresi yaratmaktır. Çalışanlar takımın bir parçası olarak hissedip,
çalışırlarsa, şirketi de aile bireyi gibi benimsemeye başlarlar ve çalma artık
kötü gelir, hatta diğer çalan kişileri de durdurmaya başlarlar. Ayrıca
çalışanların dikkatli bir şekilde izlenmesi de iyi bir yöntemdir. Güvenlik
politikası, güvenlik elemanları ve kontrol sistemleri hırsızlık olaylarını
azaltacaktır. İyi bir görüntüleme sistemi ile çalışanlar devamlı olarak kontrol
altında tutulabilirler.
Güvenlik elemanı
kullanma
Üniformalı güvenlik
elemanlarının dışında çalışanları izleyebilecek müşteri kılığında gizli
elemanların da olması iyi bir yöntemdir.
Güvenlik politikası ve
kontrol sistemleri kurulması
Çalışan hırsızlığına
kontrol edebilmek için perakendeciler iyi bir politika oluşturmalı.
Tesadüfi olarak çöp
için kullanılan konteynırlar gibi yerlerde çalınan ürünler tekrar bulunabilir
Mağaza çalışanlarını
mağaza giriş-çıkışlarını kullanmaları sağlanmalı.
Satışçılara özel POS
terminalleri belirlenmeli ve bütün işlemler bu doğrultuda ele alınmalı
Çalışanın alışveriş
saati de çalışma saatleri dışında olmamalı
İşlemlere göre
çalışanlara yapacak listesi oluşturulmalı
Mağaza ya da bölüm
müdürünün bütün geri dönüşleri, indirimleri ve geri ödemeleri çalışanlara
bildirmesi
Periyodik olarak
kilitlerin değiştirilmesi ve sadece otoritesi olan personelin bunu bilmesi
Bütün çalışanların
kendilerine ait soyunma dolabına sahip olması, kişisel eşyalarını saklamak
üzere. Gibi…
Ayrıca bilgisayara
software ile de POS faaliyetleri takip edilebilmeli. Böylece geri ödemeler
kayıt altında tutulmuş olur. Ayrıca işlemler , çalışanlar tarafından da analiz
edilebilmeli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder