BİRİNCİ BÖLÜM : MARKA NEDİR?
Marka
kavramı, yüzyıllardır literatürde var olan bir üreticiye ait malı diğerinden
ayırmaya yarayan bir araçtır. AMA’ya göre yapılan bir marka tanımı şu
şekildedir: “ marka , bir satıcı ya da satıcı grubunun mal ya da hizmetlerini
diğerlerinden farklılaştırmaya yarayan isim, sembol, terim, işaret, tasarım ya
da bunların hepsinin bir bileşimidir.” Gerçekten de bir çok pazarlamacı markayı
farkındalık yaratma ve dikkat çekme
amaçlı olarak kullanmaktadır. AMA tanımına göre ele alınan marka kavramı ile
endüstride ele alınan marka kavramları arasında ise bir fark vardır. Çünkü her
iki marka kavramının marka oluşturma süreçleri ilkeleri birbirinden
farklıdır. Esas marka oluşturma
sürecinde ele alınan tanım AMA’nın oluşturduğu tanımı takip eder. Yani marka,
bir ürünü diğerlerinden ayırt etmeye yarayan isim, logo, işaret, ambalaj
tasarımı ya da diğer karakteristik özellikler olarak ele alınmaktadır. Bütün bu
farklı parçaların her biri markanın farklılık yaratmasını sağlar. Çok çeşitli
markalandırma stratejileri izlenebilir. Örneğin, General Elektrik ve Samsung
bütün ürünlerinde esas marka adlarını kullanmaktadırlar. Diğer üreticiler ise
her yeni ürünü için farklı bir marka adı seçebilmekteler. Örneğin,
Procter&Gamble Tide, Pampers, Iams ve Pantene .. gibi. Perakendeciler de
kendi markalarını, mağaza adlarına ya da başka bir anlama dayandırarak
yaratmaktadırlar. Örneğin, Macy kendi Alfani, INC, Charter Club ve Club Room
markalarına sahip bir perakendecidir.
Marka
adları farklı formlarda olabilir. Bir kişi adı ya da yer adı olabilir. Örneğin,
bir kozmetik markası olan Estee Lauder ya da otomobil markası Porsche,
havayolları şirketi British Airways gibi…
Bazı
marka adları ise ürünün doğasına uygun olarak verilebilir. Örneğin; Lean Cuisine, JustJuice ve Ticketron ,
DieHard auto batteries gibi..
Sadece
marka adları değil, logolar, semboller de yine kişilere, yerlere, anlamlı
imajlara dayandırılarak oluşturulabilir.
Ürün ile marka arasındaki fark
Ürün
ile markayı nasıl karşılaştırırız? Ürün pazarın , istek ve ihtiyaçlarımızı
tatmin etmek üzere sunabileceği her türlü şey olabilir. Ürün fiziksel varlığı
olan bir mal olabileceği gibi(kahvaltılık gevrek, tenis raketi ya da araba
vb..), havayolları, banka, sigorta gibi bir hizmet ya da politik bir figür , profesyonel bir
sporcu gibi bir kişi, şehir, ülke, fikir de olabilir. Görüldüğü gibi ürün
denilince çok geniş bir tanımlar yelpazesi akla gelmelidir.
Burada
ürün için 5 aşamalı bir tanım ele alınmaktadır:
-
Öz fayda aşaması: temel istek ve
ihtiyacı karşılamak üzere mal ya da hizmetin tüketilmesi
-
Genel ürün aşaması: Ürünün temel
gereklilikleri yerine getirebilmesi için taşıması gerekli olan özellikler
-
Beklenen ürün aşaması: Normalde
tüketicinin üründen beklediği özellikler
-
Zenginleştirilmiş ürün aşaması: ürüne
katılan ek değerler, özellikler ilgili hizmetler vb.
-
Potansiyel ürün aşaması:
Zenginleştirilmiş değerleri ve geleceğe yönelik değişimleri içerir.
Bütün
ürünlerin beklenen ürün aşamasına kadar yeterlilikleri sağlanır, asıl rekabet
ise bundan sonra başlamaktadır. Ürünlerine ne kadar değer katabilmektedirler?
Marka
bu durumda , üründen daha fazlasını ifade etmektedir. Çünkü marka, aynı ihtiyaca cevap veren
ürünlerin farklılaşmasını sağlamaktadır. Bu farklılaşma, fiziksel, akılsal,
duygusal, yada soyut olabilir.
Markalandırılmış
ürünler, fiziksel bir mal, hizmet, mağaza, yer ya da kişi olabilmektedir.
(Kellogg’s Corn Flakes, American Express, David Beckham, City of London vb..)
Bazı
markalar ürün performansı ile rekabetçi
bir avantaj yaratırlar. Örneğin, Gillette gibi. Diğer yandan marka adı ürün
fonksiyonu ile ilgili olmayabilir. Coca-cola, Chanel No. 5 gibi.
Markalar
özellikler güçlü olanları, kurumu taşımaktadır. İşletmelerin marka değerinin
önemini bilmesi bu nedenle önemlidir. Ne yazıkki bazı işletmeler bunu kötü
deneyimlerle öğrenmektedir. Örneğin, Coca-Cola firması 1985 Nisanında en büyük
pazarlama hatasını yapmıştır. Pepsi ile rekabeti sırasında, yaptığı Pazar
testine göre pepsinin tadının coca-cola ye göre daha sevilir çıkması sonucunda
formülünü değiştirme kararı alır. Ama formülle birlikte marka adını da
değiştirmeye karar verir ve “yeni cola” adını verir. Yalnız bu marka adı ile
satışlar çok düşük düzeyde kalır ve tüketiciler hiçbir şekilde bu marka adına
değer vermez. Coca-cola firması aslıdan marka adının ne kadar önemli olduğunu
ve tüketicilerinde marka bağlılığı olduğunu böylece anlar.
Markaların
fonksiyonları nelerdir?
Markaların
hem tüketicilere hem de işletmelere çeşitli faydaları vardır.
Müşteriler için:
-
Ürünün kaynağı hakkında bilgi sağlar:
eğer tüketiciler marka hakkında biraz bilgiye sahip olurlarsa , satın alma
karar sürecinde çok fazla bilgiye ihtiyaç duymazlar.
-
Üreticiye sorumluluk verir: üreticiye
sorumluluk vermesi demek, tüketici marka sahibine güvenir ve o markaya karşı
bağlılık oluşturur.
-
Risk azaltır: satın alma sırasında tüketici
bazı risklere sahiptir marka ile bu riskler azaltılabilir.
Fonksiyonel
risk: Ürün beklenen performansı göstermemiş olabilir.
Fiziksel
risk: Fiziksel sağlığı vbyi etkileyebilir.
Finansal
risk: Verilen fiyata ürün değmeyebilir.
Sosyal
risk: Ürün toplum içinde utanca neden olabilir.
Psikolojik
risk: Zihinsel olarak kullanıcıyı etkileyebilir
Mahrum
kalma riski: Başka bir ürünü satın alma fırsatını kaçırma .
-
Araştırma maliyeti: satın alma karar
sürecinde tüketicilerin ürün için yapacakları araştırma için harcayacakları
para azalır.
-
Üretici ile bir sözleşme niteliği söz
taşıma: Güven ve bağlılığın getirdiği bir değer ile tüketici üreticinin
markasını satın alır.
-
Sembolik değer: Markadan beklenen bütün
yararların fiziksel olmasına gerek yoktur. Bazen marka sembolik bir değer taşır
ve tüketici bundan yarar sağlar.
-
Kalite sembolü: Markaya olan güven ile
tüketici beklediği kaliteyi markadan almak ister.
Markalar
ayrıca, ürün özelliklerini tüketicilere iletmede de belirli bir rol oynar.
Araştırmacılar ürünleri, fayda ve özelliklerine göre 3 kategoride
sınıflandırmaktadırlar. Bunlar, kolayda mallar, deneyimsel mallar ve özellik
mallar şeklindedir. Kolayda mallar, market ürünleri gibi tüketicilerin çok
kolay malı değerlendirebildikleri ve istedikleri boyutta, fiyatta, renkte satın
alabildikleri mallardır. Deneyimsel mallar ise, hizmet kalitesi, kalitesi,
güvenliği, kullanılabilirliği, zamanla anlaşılan ve değerlendirmesi daha zor
olan otomobil gibi mallardır. Özellikli mallar ise, tüketicilerin değerlendirme
yapması bu mallar için çok zordur.
Burada marka , tüketicinin ürün için bir değerlendirme yapmasında
yardımcı olabilir.
Üreticiler için:
-
Ele alma ve takip etmede kolaylık
sağlaması kimlik olarak
-
Yasal olarak, benzersiz özelliklerin
korunması
-
Tüketicilere kaliteyi göstermesi
-
Rekabette avantaj sağlama
-
Finansal geri dönüşler:
Markalar,
üreticilere de birçok fonksiyonel değer sunar. Fonksiyonel olarak, bir marka
firmayı tanıtır ve diğer firmalar da markaya göre daha kolay şekilde bu ürünü
takip edebilirler. Ayrıca firmanın
markası, yasal olarak firmanın somut olmayan hakları içersinde korunabilir.
Marka bağlılığı, bir pazara diğer firmaların girişini değiştirecektir.
Marka,
firmanın sahip olduğu değerlerden biridir ve fiziksel varlıklarından daha önde
gelmektedir.
Üretim
süreçleri ve ürün tasarımları kolayca kopyalanabilmektedir. Diğer yandan
bireylerin ya da örgütlerin uzun yıllar sonra oluşturdukları izlenimler, bir
başka ürün ile hemen yer değiştiremez. Örneğin, Crest diş macunu, Cheerios
mısır gevreği ve Levi’s jeans uzun yıllardır pazarda bulunduklarından
tüketicilerin zihinlerinde iyi bir yere sahiptirler ve bu da rekabette avantaj
sağlamaktadır.
Her
şeyi markalandırmak mümkün mü?
Fiziksel
mallar, hizmetler, perakendeciler ve diğer aracı şirketler, online mal ve
hizmetler, kişi ve örgütler, spor, eğlence vb sektörden kişiler ya da fikirler
için marka oluşturmak mümkündür.
Fiziksel mallarda:
Markalarla en çok ilişkilendirilen ve en iyi bilinen ürün gruplarıdır.
Coca-cola , Mercedes-Benz, Nescafe ve Sony fiziksel ürünlerde bilinen en iyi
markalardandır.
Eczane-İlaç
sektörü
Amerikada
, reçeteli ilaçların markalandırılarak satışı artan bir trend olmuş olup,
reklam ve promosyon gibi geleneksel pazarlama taktikleri ile bu uygulama
desteklenmektedir.
Endüstriyel
ürünlerin ya da uzun ömürlü malların satıcısı olan endüstriyel kurumlar, güçlü
marka geliştirmenin önemini anlamaya başlamışlardır. Markalar sayesinde
fiziksel ürünler bir değer kazanmışlardır. Ayrıca endüstriyel ürünler ve yüksek
teknolojik ürünler için de markalandırma da ayrı olarak ele alınmalıdır.
İşletmeden
işletmeye ürünler: işletmeden işletmeye markalandırma pozitif imaj ve bir ün
kazandırmaktadır. İşletme müşterileri ile kurulan iyi bir ticari itibar yaratma
sayesinde daha iyi satış fırsatları ve
daha karlı ilişkiler yaratılabilir. Güçlü bir marka, ticari müşteriler ile
değerli bir güvencenin oluşturulmasını sağlayabilir. Güçlü bir ticari marka da
rekabette iyi bir avantaj sağlar. Endüstriyel işletmelerin oluşturdukları
markalar ticari marka olarak ele alınır ve bu markalar daha karmaşık bir yapıya
sahiptir. Çünkü bu süreçte hem işletme içinden hem de farklı pazar
bölümlerinden çok fazla kişi yer almaktadır. Bu karmaşık sürece göre, pazarlama
programları ve iletişimi ayarlanmalıdır.
Yüksek
teknolojik ürünler:
Çoğu
teknolojik ürün işletmesi, markalandırmada sorunlar yaşamaktadırlar.
Teknolojistler tarafından yönetilme olduğu için çoğu zaman marka stratejisinde
başarısız sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Finansal başarı, tek başına ürün
yenilemesi ile sağlanamaz, pazarlama becerilerinin esas olarak ürünün
başarısını arttırdığı unutulmamalıdır.
Her
ne kadar Amerikan Express, British Airways, Hilton Hotels, Merrill Lynch ve
Federal Express gibi hizmet markaları yıllardır var olsalar da, yayılmaları son
on yılda hareket kazanmıştır. Hizmet pazarlamasındaki zorluklardan biri,
hizmetlerin daha az somut unsurlar içermesi ve kalitedeki değişimlere daha
fazla bağlı olmasıdır. Bu nedenle, markalandırma hizmetlerde, soyut olma ve
değişken olma sorununu çözmede önemli bir yere sahiptir. Marka , ayrıca firma
tarafından temin edilen farklı hizmetlere bir kimlik ve anlam kazandırır.
Firmanın, tüketicilerine özel ve hak edilmiş bir isim sunduğunu da yine marka
gösterir. Örneğin, British Airways sadece Premium işletme sınıfı ile değil,
ayrıca düzenli yolculuk hizmeti de sunmaktadır. Hizmetler için de marka bir
rekabet aracıdır.
Perakendeciler
ve aracı işletmeler:
Markalar,
tüketici ilgi, bağlılık ve sürekliliklerini oluştururlar. “Sattığın şeysin”
kapsamında markalar, perakendecilerin bir imaj ve konumlandırma yaratmalarını
sağlar. Perakendeciler kendi markalarını
da geliştirebilirler. Böylece daha yüksek kar marjları ve yüksek satış
hacimleri artmaktadır.
Perakendeciler
kendi markalarını mağaza isimlerine dayanarak ya da tamamen yeni ada göre
yaratabilirler. Çoğu aracı firma özellikle Avrupa’da kendi markalarını öne
çıkarmaktadır. Perakende marka olarak adlandırılan bu markalar,
perakendecilerin müşteri bağlılığını arttırmada kullandıkları önemli bir
araçtır. Britanya’da beş ya da altı süper market zincirinin kendi markası ülke
nin yiyecek ve paket gıdalarının yarısını elinde tutmaktadır.
Online
ürünler:
USA’de
2004 yılında nüfusun %75inin evlerinden internete girdikleri ve diğer ülkelerde
de buna benzer bir eğilim olduğu görülmüştür. Ayrıca 20yyın sonunda yeni ve mevcut işletmelerin hızlı bir şekilde
online marka yarattıkları görülmüştür. hızlı bir şekilde işletmeler bu yapının
karmaşıklığını ve sorunlarını öğrenmişlerdir. Yalnız bir çok işletme bu süreçte
ölümcül hatalar yapmıştır. Marka yaratmada yapılan bu hatalar gerçekte nedir?
İlk olarak, bir markaya benzersiz bir bakış açısı kazandırmak oldukça zordur.
Fiyat, uygunluk ve çeşitlilik gibi faktörlerin yanında müşteri hizmetleri,
kredibilite ve kişilik de marka için önemli faktörlerdir. Tüketiciler web
sitelerinde her geçen gün daha fazla şey beklemektedirler. Ve bazı online
işletmeler de rekabette öne geçebilmek için tüketicilerin beklentilerini
karşılayacak şekilde müşteri hizmetlerini geliştirmektedirler. Zamanında ürün
teslimi, kargo-teslim hizmetleri, yasal liberal düzenlemeler vb. ile online
hizmet kalitesi geliştirilmektedir. Başarılı online markalar ancak iyi bir
konumlandırmaya sahip olabilmektedirler.
Kişi
ve örgütler:
Mal
ve hizmetlerde olduğu gibi kişi ve örgütlerde de markalandırma süreci aynı
şekildedir. İyi tanımlanmış fikirler başkaları tarafından kolayca
anlaşılabilir. Politikacılarda , eğlence sektöründen ya da spor dünyasından
kişiler ya da örgütler için bu böyledir. Halkın tanımasını sağlamak ve güçlü
bir imaj oluşturmak esastır.
Yalnız
ünlü olan herkesin bir marka olduğu anlamına gelmez. Bir alanda başarılı olma
durumu anahtar noktadır. Doğru bir farkındalık ve imaj insanların değersiz
davranışlarını iyileştirebilir.
Spor,
sanat ve eğlence:
Özel
bir uygulama alanı olarak spor, eğlence ve sanat dünyasından kişi ve kurumların
pazarlanması da mümkündür. Son yıllarda spor pazarlaması gelişmiştir. Çoğu spor
takımı kendisini yaratıcı bir reklam, promosyon , sponsorluk ve doğrudan mektup
ile pazarlamaktadır. Marka sembol ve logoları finansal bağışçılar açısından
lisans sözleşmelerinde profesyonel takımlar için çok önemlidirler. Sanat ve
eğlence sektöründe de markanın yeri ayrıdır. Çünkü buradaki ürünler deneyimsel
ürünlerdir ve önceden bir kestirim yapmak zordur. Yine film adları da
kendilerini pazarlamaları ve dikkat çekici olmaları bakımından önemlidirler.
Austin Power, Batman ve Harry Potter gibi filmler güçlü birer marka oluşturarak
tüketicilerle iletişime geçmişlerdir.
Yer
, Şehir, Ülke :
Kişilerdeki
ve işletmelerdeki artan mobilite ve turizm sektöründeki büyüme ile birlikte yer
pazarlaması da önem kazanmıştır. Şehirler, devletler, bölgeler ve ülkeler artık
aktif bir şekilde reklam ve diğer tutundurma faaliyetlerinin konusu
olmuşlardır. Burada kullanılan marka adları da önceden beğenilmiş ve kabul görmüş
yer isimlerinden seçilir.
Fikirler:
Son
olarak, sayısız fikir ve amaçlar markalaşmaktadır. Özellikle kar amacı gütmeyen
örgütlerde çeşitli sembol ve logolar kullanılarak farkındalık yaratılmaktadır. Fikirlerin
ve amaçların görülebilir ve somut hale getirilmesinde markanın önemi büyüktür.
En
güçlü markalar nelerdir?
Pazar araştırma
şirketi Millward Brown, dünyanın en güçlü 100 markasını belirledi. Geçen yıl
100 yıllık General Elektrik`i tahtından indiren Google, farkı açtı. (2008)
|
|
Millward Brown dünyanın en güçlü 100 markasını belirlediği geleneksel araştırmasının sonuncusunu açıkladı. ABD"li internet arama motoru devi Google, geçen yıl olduğu gibi 2007 yılında da 86 milyar dolarlık değeri ile en değerli marka oldu.
Google"ı,
değerini yüzde 15 artırarak 71.3 milyar dolarlık marka değerine ulaşan General
Electric izledi.
MARKA değerini yüzde 30
artıran Google, 86 milyar dolarlık değeri ile 2007 yılında dünyanın en güçlü
markası oldu. Google"ı, değerini yüzde 15 artırarak 71.3 milyar dolarlık
marka değerine ulaşan General Electric
izledi. Üçüncü sırada ise yüzde 29 değer kazanarak marka değerini 70.9 milyar
dolar çıkaran Microsoft
yer aldı. Google, önceki yıl General Electric"i tahtından indirerek
birinci olmuştu. Dünyanın en büyük arama motorunun ikinci kez birinci olarak,
dünyanın en güçlü markası olma özelliğini pekiştirdi.
50 BİN MARKA: Danışmanlık
şirketi Millward Brown"un dünyanın en güçlü 100 markasını sıraladığı
2008 Brandz
araştırması sonuçlandı. Araştırma kapsamında Millward Brown, tüm dünyaya
yayılmış 50 bin marka hakkında 1 milyon tüketiciyle görüştü. Araştırma
kapsamında hazır giyim, bira, otomobil, fast-food, finansal hizmetler, lüks
tüketim, mobil iletişim, motor yakıtları, kişisel bakım, perakende, meşrubat
ve teknoloji markaları incelendi.
1.9 TRİLYON DOLAR
Dünyanın en güçlü 100
markasının toplam değeri 1.94 trilyon gibi rekor bir büyüklüğe ulaştı. Geçen
yılki listede dünyanın en güçlü 100 markasının değeri 1.6 trilyon dolar
seviyesinde bulunuyordu. Bu, 2007 yılında dünyanın en güçlü 100 markasının
değerlerini yüzde 21 oranında artırdığı anlamına geliyor.
İLK 10 MARKANIN DEĞERİ
Listenin ilk
10"unda yer alan markaların toplam değeri ise 585 milyar dolara ulaştı.
Geçen yılki listede ilk 10"da yer alan markaların değerinin toplamı ise
445 milyar dolardı. İlk 10"daki şirketlerin 9"unun merkezi
ABD"de bulunuyor. 57.2 milyar dolar değer ile China Mobile
5"inci sıradan ilk 10"a giren ABD dışından tek şirket oldu.
EN ÇOK DEĞERLENENLER
- Listede en yüksek
değer artışını yüzde 390 ile BlackBerry
gerçekleştirdi. Şirketin değeri 13.7 milyar dolara çıktı.
- Marka değerini en
çok artıran ikinci şirket yüzde 123 artışla Apple oldu.
Apple"ın değeri 55.2 milyar dolara ulaştı.
- Yüzde 82 marka
değerini artıran China
Construction Bank, 19.6 milyar dolar marka değerine sahip.
- Vodafone"un
değeri yüzde 75 artarak 36.9 milyar dolar oldu.
- Listenin son
sırasında yer alan Standard Chartered Bank
yüzde 73 artışla marka değerini 6.8 milyar dolara taşıdı.
- ICBC değerini yüzde 70
artırarak 28 milyar dolarlık marka değerine ulaştı.
- IBM değerini yüzde
65 artırarak 55.3 milyar dolara yükseltti.
- Değeri 21.7 milyar
dolara çıkan Porsche
ise yüzde 62"lik bir artış gördü.
|
Süpermarkette
yürürken de aslında en iyi bilinen markaları görmek mümkündür. Yıllardır çeşitli
kategorilerde liderliklerini sürdüren markalar mevcuttur. Ve Jack Trout
tarafından yapılan bir araştırmaya göre ise 1923 yılında ortaya çıkan markalar
hala liderliklerini sürdürmektedirler.
25 ürün kategorisindeki bu lider markalardan sadece 5 tanesi Pazar
pozisyonunu kaybetmiş bulunmaktadır. Bazı başarısızlıkların firma kontrolündeki
faktörlerden kaynaklandığı savunulabilir. Teknolojik gelişmelere ve müşteri
beklentilerine göre kendilerini uyarlayamayan ve geliştiremeyen markalar tabi
ki başarısız olacaklardır.
Markalar Arası Rekabet
Günümüz
şartlarında markalar yaratmak kolay değildir. Çünkü çok yoğun bir rekabet
dünyasında işletmeler birbirleriyle yarışmaktadırlar. Marka yöneticilerinin
uygulayabileceği bazı yöntemler ise şu şekilde açıklanabilir:
-
Tüketicileri bilmek: Tüketiciler ve
işletmeler pazarlama uygulamaları ile daha çok karşılaşırken, bunun işleyişi
hakkında da bilgi sahibi olmaya başlamışlardır. İyi geliştirilmiş bir medya pazarı tüketici
hareket ve motivasyonu için dikkati arttırıcı etki yaratır. Tüketici bilgileri
ve destekleyici hizmetler ile tüketicilerin daha çok bilgi sahibi olması
mümkündür. Brand Keys danışmanlığında yapılan bir araştırmaya göre ise;
tüketicilerin beklentileri, geliştirilen ürünlerden daha yüksek olmakta ve bu
aradaki boşluk gittikçe artmaktadır. Çoğu pazarlamacı artık tüketicilerin istek
ve beklentilerinin değiştiğine inanmaktadır. Ve markaların güven unsuru üzerine
durmaları gerektiğini savunmaktadırlar.
-
Marka yaygınlaştırma: Önemli bir değişim
de marka çevresinde meydana gelmiştir. Çünkü çok sayıda marka ve ürün pazarda
dolaşmaktadır. Aynı marka adı altında birbirinden farklı ürünler
toplanabilmektedir. Coke, Nivea, Dove ve Virgin yıllardır çok geniş bir ürün
yelpazesinde faaliyet gösteren markalardır.
-
Medyada bir çok tip reklam aracının
kullanılması: Medya araçları da gelenek pazarlama uygulamalarının dışına
çıkılarak daha farklı bir bakış açısı ile ele alınmalıdır. Birçok nedenden
dolayı eski medya uygulamaları yetersiz kalmaktadır:
Maliyet;
Tv reklamlarının fiyatları son yıllarda artış göstermiştir. Enflasyon vb.
ekonomik nedenlerden dolayı artan fiyatlara göre de firmalar kendilerini
uyarlamalıdırlar.
Karışıklık;
Reklamlar Tv ağında giderek çoğalmakta ve daha karmaşık hale gelmektedir. Bu
nedenle daha kısa süreli reklamlara yönelmeli, 10-15 saniyelik gibi reklamlar
örneğin.
Çok
araç kullanma: Kablolu kanallar ve bağımsız Tv kanallarının çoğalması yine
medya araç dağılımını da etkilemiştir.
Teknoloji:
Uzaktan kumanda kullanımının artması ile VCR ve PVR Tivo gibi zaping yapma ve
ziping yapma durumunu arttırmıştır. Tv reklamlarına yine dikkat edilmelidir.
Bütün
bu nedenlerden dolayı bütçe kontrollerine dikkat edilmelidir. Pazarlamacılar
her türlü medya iletişim aracını, bill-board, sponsorluk, araç giydirme, sinema
vb. her şeyi kullanmalıdırlar.
-
Artan rekabet: Finansal teşvik ve fiyat
indirimleri gibi koşulların varlığı rekabeti daha şiddetli hale getirmiştir.
Hem talep hem de arz faktörleri bu yoğun rekabete katılmıştır. Talep tarafında,
birçok ürün doygunluk aşamasını yaşamakta ve ürün yaşam eğrisinde düşüş
aşamasına gelmiş bulunmakta. Sonuç olarak, pazarlamacılar Pazar payını paylaşan
diğer rakipleri pazardan çıkartarak ancak iyi bir satış hacmi yakalayabilirler.
Yeni rakiplerin pazara girişlerinin çoğalması şu nedenlere bağlanabilir:
Küreselleşme;
küreselleşme ile birlikte yeni pazarlara girişler çoğalmış ve yerel
pazarlardaki rakip sayısı artmıştır.
Düşük
fiyat rekabeti; perakende marka, ve düşük fiyatlı sahte markalar ile birlikte
pazara girişler olmaktadır. Perakendeciler, fiyat avantajı ile daha güçlü
konuma gelmişlerdir.
Marka
artışı; Birçok ürün kategorisi içinde sayısız marka mevcut ve yeni markalar da
gün geçtikçe buna eklenmektedir. Aynı marka adının yeni ürünlere de verilmesi
ile birlikte çeşitlilik artmaktadır.
Serbest
fiyat; Telekomünikasyon , finansal hizmetler, sağlık koruma ve ulaşım-taşıma
daha serbest fiyatın uygulanabilir olduğu alanlar haline gelmişlerdir. Bu da
rekabeti arttırmıştır.
-
Artan maliyetler; Rekabet artarken, yeni
ürün geliştirme ya da ürüne ek değerler vb. katma gibi durumlar da maliyetleri
arttırmaktadır. Yeni ürün geliştirme ve AR-Ge için ayrılan kaynakların iyi bir
şekilde kullanılması ve bu maliyetlerin satış şeklinde geri dönüşü
sağlanmalıdır.
-
Güçlü mali yapı; Firmalar bu yoğun rekabet
ortamında kendilerini kısa dönemli karın peşine kaptırmış bulmaktadırlar. Stok
kontrolleri ve sabit –tutarlı bir kazanç kontrolü uzun dönemli firmanın kar
sağlaması için gereklidir. Yöneticiler ise uzun dönem ile kısa dönem
uygulamaları arasında ikileme düşmektedirler. Hangisine yönelik olarak
pazarlama uygulamalarına ağırlık vereceklerini karar vermeleri, işletmenin
devamlılığı için önemlidir. çünkü çoğu firma, alan değişikliği ya da yanlış
tutundurma uygulamaları nedeniyle başarısızlıkla yüzleşmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder